Giriş
(4)

Yemek Yemekten Spor yapamıyorum!

jimjim
spor için en uygun zaman dilimi nedir? öncesinde mi sonrasında mı yemek yemeliyiz?sabah kalkınca yapayım diyorum ama 1 saat spor sonrası direkt kahvaltı yapmak yanlış diyolllaaağ.kahvaltı sonrası da şişkinlik oluyor. akşam yani saat 19:00dan sonra pek enerjik hissetmiyorum. en mantıklısı öğlen saatl
spor için en uygun zaman dilimi nedir?
öncesinde mi sonrasında mı yemek yemeliyiz?
sabah kalkınca yapayım diyorum ama 1 saat spor sonrası direkt kahvaltı yapmak yanlış diyolllaaağ.
kahvaltı sonrası da şişkinlik oluyor.
akşam yani saat 19:00dan sonra pek enerjik hissetmiyorum. en mantıklısı öğlen saatleri ama nasıl mesela?

thank u.
0
jimjim
(15.12.20)
IF yapınca bu dert kalkıyor ortadan. 12-20 yiyorum, sabah 20 dk, akşam 1 saat spor yapıyorum. Akşam egzersizi 19.15 gibi bitiyor, 20 gibi yiyorum. Yiyip egzersiz yapmıyorum mide doluyken çok keyifsiz oluyor lömbür lömbür
0
mor oje
(15.12.20)
Spordan sonra kahvaltı yapabilirsin. Miden boşken daha rahat spor yapılır.
0
arnold schwarzeneger
(15.12.20)
Senin spor yapasin yok sanki
0
olaylar olaylar
(15.12.20)
miden doluyken yaparsan kusarsın zaten.
yedikten en az 1 saat sonrası ideal. istersen 4 saat yememiş o fark etmez. gücüm yetmiyor dersen 1 saat öncesinde ye işte.
0
neira
(15.12.20)
(3)

Spor yaparken kilo kaybetmemek için

mslny
Aktif spor yapıyorum, erkek değilim. kilo sıkıntım yok amacım fit kalmak, kas vs. Bir süredir istemeden normal kilomun 2 kilo altına düştüm. Midem kapalı gibi, iştahım yok. kendimi biliyorum bir süre daha böyle gider o yüzden daha fazla kilo vermek, kas kaybetmek istemiyorum ve fakat dolu dolu yemek
Aktif spor yapıyorum, erkek değilim. kilo sıkıntım yok amacım fit kalmak, kas vs. Bir süredir istemeden normal kilomun 2 kilo altına düştüm. Midem kapalı gibi, iştahım yok. kendimi biliyorum bir süre daha böyle gider o yüzden daha fazla kilo vermek, kas kaybetmek istemiyorum ve fakat dolu dolu yemek de yiyemiyorum, spor öncesi kahvaltı ve akşam yemeği sadece. Yumurta, muz, fındık yiyorum bunlara ek sağlıklı ne yiyebilirim? Tavuk vs yemek istemiyorum şu sıra, midem almıyor. Abartmadan Çikolata falan da yiyorum tabii.
0
mslny
(14.12.20)
fıstık ezmesi
0
reavelyn
(14.12.20)
Protein eksiğin varsa önce kaloriyi oradan tamamlamalısın. Kahvaltıdaki yumurta ve peyniri artır. Biraz daha yağlı kuruyemiş ekle.
0
arnold schwarzeneger
(14.12.20)
kalorisi yüksek şeyler yiyin. Fıstık ezmesi hem proteini yüksek hem de kalorisi yüksektir. Avokado da yüksek kalorilidir hem de sağlıklıdır, ben de onu önereyim.
0
noluyo yaa
(14.12.20)
(7)

İşsiz kaldığınız zamanlarda ne yaptınız?

Fiyu
Zamanınızı nasıl geçirdiniz?Neler yapılabilir?
Zamanınızı nasıl geçirdiniz?
Neler yapılabilir?
0
Fiyu
(11.12.20)
ingilizceye abandım.. kitap okudum, yurtdışına çıktım gezdim.
0
tabudeviren
(11.12.20)
yüksek lisansa başlayıp bıraktım, kursa falan gittim :D
0
theseachange
(11.12.20)
Kendi işimi freelance yaptım. PT, çeviri, güvenlik gibi ek işler de yaptım bu arada.
0
arnold schwarzeneger
(11.12.20)
Yüksek lisans yapıyordum o dönem ona ağırlık verdim bir de ekstra kursa gittim. Her gün gezdim.
0
jazzabel
(11.12.20)
39493959 bölüm dizi izledim. yemek yedim. uyudum. depresyona girdim. is aradim.
0
batlegolas
(12.12.20)
35 kitap okumuştum, senede
0
megacracker
(12.12.20)
Yuksek lisans, resim, kitap, dizi
0
instant crush
(12.12.20)
(7)

siberalem vs tinder

baldur2
sormak istedigim su: tinder kullanan cop insandir tinder'dan sevgili bulunmaz, tinder'da takilanlar bes para etmez caresiz ruh hastalari olarak nitelendiriliyor yaygin bir sekilde.ben bunu hic siberalem kullananlar icin duymadim zamaninda, neredeyse 20 sene once. neden? 20 senede neredeyse her sey i
sormak istedigim su: tinder kullanan cop insandir tinder'dan sevgili bulunmaz, tinder'da takilanlar bes para etmez caresiz ruh hastalari olarak nitelendiriliyor yaygin bir sekilde.

ben bunu hic siberalem kullananlar icin duymadim zamaninda, neredeyse 20 sene once. neden? 20 senede neredeyse her sey internetten olmaya baslamisken, siberalem kullananlar da ayni anda 3-5 kisiyle konusurken onlar niye bos, cop insan olarak nitelendirilmedi?

kacirdigim ne var? lutfen aydinlatir misiniz?

tinder'in amaci seks, siberalem'in amaci ciddi iliski cevabiyla gelmeyin ama.
0
baldur2
(11.12.20)
Kim nitelendirmedi? Siberalem’de takılanlara hiç iyi gözle bakıldığını hatırlamıyorum ben.
0
ekaterina
(11.12.20)
siberalem kullanan cop insandir siberalem'den sevgili bulunmaz, siberalem'de takilanlar bes para etmez caresiz ruh hastalari

dk 2001
0
duyurukullanıcısı
(11.12.20)
Kim diyor ki? Ortalamaya bakarsak Tinder'ın ortalama olarak çok daha kültürlü insanlara sahip olduğuna eminim.

Ki Tinder tabu bile değil bence, sevgili de buldum arkadaş da buldum; varolan arkadaşlarımı da buldum kimse kimseyi yargılamadı.
0
aguen
(11.12.20)
Sanırım zamanla alakalı, siberalemin kullanıldığı zamanlar internete ve bilgisayara erişim bu kadar da kolay ve ucuz değildi.

Hatta siberalem zamanlarında sadece pc ile erişim sağlıyorduk, cep telefonları teker takozuydu.

Yani internete ve bilgisayara ulaşabilen kesim görece daha kaliteli, daha görmüş geçirmiş, daha bilinçli kesim olabilir o zamana göre.
0
John Bloor
(11.12.20)
yaşım çıkacak ama siberalem'i kullanmışlığım var.
karşılaştığım erkeklerin düzgünlüğü karşısında ne olduğumu şaşırmıştım.
çok kısa bir dönem, 2-3 ay kullanmıştım ve 2-3 kişiyle tanışmıştım.
hepsi de gerçekten çok düzgün insanlardı.
evet hiçbiriyle evlenmedim ama insan uzun ya da kısa süreli, ne yaşarsa yaşasın karşısındakinin düzgünlüğü önemli bence.
tinder hiç kullanmadım, o yüzden karşılaştıramam
ama siberalem'de kimse ilişki aramıyor bence.
neredeyse bütün kadınlar escort ve bütün erkekler escort olmayan kadınları da escort sanıyorlar.
olmayan da var tabii ama çok azdır herhalde.
tinder da muhtemelen aynıdır.
bu platformlara özel bir şey değil.
kadın ve erkeğin "buluşması" için özel olarak düzenlenmiş olan her ortamda bunların olması kaçınılmaz.

şu duyuruda benzer bir şey konuşuluyor:
eksiduyu.ru
oradaki cevabım bu duyuru için de geçerli.

zaman açısından düşünecek olursak, belki 70-80 kuşağının 90 ve 2000'lere göre daha az yırtık ve daha insan ilişkisi bilir olmasıyla ilgili bir yakıştırma söz konusu olabilir.
amaç zaten her zaman öyle ya da böyle seks ama şimdiki üslup biraz fazla laubali.
öbür türlü en azından bir selamlaşmak, hal hatır sormak icap ediyordu.
dolayısıyla o şekilde boş insan gibi değerlendirilmemiş olabilirler.
0
blatta hiberna
(11.12.20)
Twitter tarzı linç ortamları yaygın değildi o zamanlar.
0
arnold schwarzeneger
(11.12.20)
siberalem döneminde internetin kullanım amacı büyük oranda iletişim kurmak amaçlıydı. mirc,isq, siberalem,yonja, arkadas.com ve daha nice ortam sadece bu amaca hizmet ederdi. internet demek chat demekti o zamanlar. İnsanlar sabahlara kadar cafelerde sıra beklerdi. Çoğu insan bu ön kabulle kullandığı için de kimse yadırgamazdı bu ortamları.

20 yıl önce en cesur istekler cam var mı? foto var mı? seviyelerinde gezerdi. Send me nude, ons,fb, arkadaşlığın az üstü, sevgililiğin biraz kenarı gibi kavramalarla birlikte işler değişti. Tinder peşrevsiz seks vaadi ile girdi piyasaya. Önce sağa atıyorsun oradan da yatak odasına geçiyorsuna kadar geldi olay. Peşrevsiz seks fikrine adapte olan olmayan herkes uygulamayı kullanıyor.

Sonuç olarak kim ne amaçla kullanırsa kullansın isterse zikir zinciri yapılsın uygulamada, tinder "quickie" etiketini almış üstüne. Tinder ben brazzerstaki kel adamım diyor. Siberalem ise iffeteki cemil.
0
istege bagli sigortasiz
(11.12.20)
(5)

Göbeği büyük ölçüde erittikten bir süre sonra yeniden çıkması

Geceler
Yazın spor+ diyetle göbeğimi büyük ölçüde erittim, kış gelince sporu bıraktım, diyeti de bıraktım fakat yediklerime dikkat ediyordum, alkol dabkullanmıyorum. Bu aralar göbeğim tekrar çıktı ortaya. Önceki seneler göbeği erittiğimde Uzun süre fit devam ediyordu nerde hata yapıyorumdur acaba? göbeğimi
Yazın spor+ diyetle göbeğimi büyük ölçüde erittim, kış gelince sporu bıraktım, diyeti de bıraktım fakat yediklerime dikkat ediyordum, alkol dabkullanmıyorum. Bu aralar göbeğim tekrar çıktı ortaya. Önceki seneler göbeği erittiğimde Uzun süre fit devam ediyordu nerde hata yapıyorumdur acaba? göbeğimi büyük ölçüde erittiğimde karnımda sarkma mevcuttu sıklaştırma falan mı yapmam gerekiyordu acaba? Sizin önerilerinizi alabilir miyim? Yaş 28
0
Geceler
(11.12.20)
Sporu bırakırsan göbek çıkar? Diyeti de bırakmışsın? Yani "bıraktım" duygusu bedrninde ve zihninde hakim olunca vücudun da bırakmış. Halbuki bazı şeyleri hayatının değişmez parçası haline getirirsen vücudun da bırakmaz.

Bi de, insanoğlu yapı itibariyle göbekli bir varlık. Yağ biriktirileceği zaman ilk tercih edilen yer göbek. Çünkü belin hemen en yakınında ve taşıması kolay. Göbeksiz olmak çok önemli bir şey değil bence, iyi insan güzel insan olmak çok çok daha önemli. Yani eğer model değilsen.
0
1bir1bir1
(11.12.20)
Bir de, eğer yeterli (sadece gerektiği kadar) ve dengeli beslenen biriysen, zigninin yağı biriktirmeye çalışması anormal bir şey olduğunu gösterir. Kan tahlillerine bi baktır bakalım ne çıkacak. Her şey normalse psikolojik bir durum olabilir. Beyin kıtlık fikrine takılı kalmış o kodlarla yaşıyor olabilir.
0
1bir1bir1
(11.12.20)
eğer yoğunluk alt karındaysa hormonal göbeklenme de olabilir.
0
theseachange
(11.12.20)
Aldığın kalori harcadığından fazla demek ki. Ya daha fazla hareket edecek ya da daha az yiyeceksin.
0
arnold schwarzeneger
(11.12.20)
kaslar salınca postür bozuluyor o göbek ortaya çıkıyor. spora devam
0
argent dawn
(11.12.20)
(6)

beslenme düzeni anketi

owaki
1.öğün 400gr yoğurt(süzme yoğurt, sarımsak, baharatlar, zeytinyağı karışımı)2.öğün et veya balık.abur cubur yok onun yerine Meyve, kuruyemiş vs var.Kril yağı ve balık yağı var.spor veya zayıflama amaçlı değil abur cubur, sipariş azaltayım sağlık vs dalgası.sonsuza kadar böyle beslensem nasıl olur? 1
1.öğün 400gr yoğurt(süzme yoğurt, sarımsak, baharatlar, zeytinyağı karışımı)
2.öğün et veya balık.

abur cubur yok onun yerine Meyve, kuruyemiş vs var.
Kril yağı ve balık yağı var.

spor veya zayıflama amaçlı değil abur cubur, sipariş azaltayım sağlık vs dalgası.
sonsuza kadar böyle beslensem nasıl olur? 10 üzerinden puanlayabilirsiniz.
0
owaki
(11.12.20)
Gunde kaç saat uyanık kaliyor ve ne kadar efor sarfediyorsun?
0
pass
(11.12.20)
@pass

6-8 saat uyuyorum. bu ara bütün gün evdeyim. sıkılırsam yürüyüşe çıkıyorum. onun haricinde öğrenciyim, aktif hayata dönsem de böyle beslenirim araya biraz daha fast food girer sadece.
0
🌸owaki
(11.12.20)
Tahıl? Lif?
Uzmanı değilim ne olur bilemem ama bunların olmadığı bir diyet çok da sağlıklı olmasa gerek.
0
catch the arrow
(11.12.20)
harika.

10 bin sene once tahil mi vardi sanki.

boyle devam et.
0
baldur2
(11.12.20)
Fast food'la bu yazdığın diyet arasında bir denge kurman lazım, iki aşırı uçla ilgileniyorsun, ikisi de sağlıksız.

Aşırı protein gut yapar. Çok sıkıntılı bir hastalıktır. Dengelemek için doğal yağlar ve doğal karbonhidrat/lif alman gerek. Onun için bence sana en uygun diyet ketojenik diyet olabilir. Bi araştır derim. Hatta ketofasting diye bir olay var hoşuna gidebilir.
0
1bir1bir1
(11.12.20)
Ortalama insandan iyi beslenmiş olursun.
0
arnold schwarzeneger
(11.12.20)
(3)

pilates

cranium
arkadaşlar merhaba. ben ankilozan spondilit hastasıyım, yani kronik bel ağrısı ve omurga düzleşmesi ile seyreden bir hastalığım var.şükür bende gidişat yavaş; ama artık bel-sırt tutulmalarım sıklaşmaya başladı.bu süreçte vücut kaslarını güçlendirip omurgayı esnetmem,açmam gerekiyor.pilates mi yüzmek
arkadaşlar merhaba. ben ankilozan spondilit hastasıyım, yani kronik bel ağrısı ve omurga düzleşmesi ile seyreden bir hastalığım var.şükür bende gidişat yavaş; ama artık bel-sırt tutulmalarım sıklaşmaya başladı.

bu süreçte vücut kaslarını güçlendirip omurgayı esnetmem,açmam gerekiyor.pilates mi yüzmek mi arada kaldım, bu pandemide yüzmek riskli olacağından evde pilates yapmak istiyorum. maksadım beli-sırtı güçlendirip vücut duruşunu ve omurgayı düzeltmek.

nereden nasıl başlanır bilemedim, evde yapanlarınız varsa hangi kaynaktan yararlandıklarını ve aşama aşama nasıl ilerlediklerini söyler misiniz? teşekkürler şimdiden.

not:sporcu geçmişim yok.tek artı, 2 aydır yaptığım ketojenik diyet sayesinde kilom şu an boyuma göre ideal seviyede.
0
cranium
(11.12.20)
Bende de as var ve salonda pilates yapıyorum. Ağrıları azaltmıyor fakat kas ve kemikleri esnettiği kesin.
0
kumulatifvergimatrahi
(11.12.20)
merhaba, instagram üzerinden online dersleri de çok başarılıydı, senakunaç olarak bakabilirsiniz, youtube kanalları da bu: www.youtube.com
0
amelie poulain
(11.12.20)
Daha önce rahatsızlığınla alakalı çalıştığın bir fizyoterapist oldu mu?
0
arnold schwarzeneger
(11.12.20)
(7)

diyetisyenle kilo veremiyorum

ozgur bir kusun hatirati
1 aydan uzun süredir diyetisyene gidiyorum şu an 3. listemi yapıyorum. ilk 10 günlük detoks/diyetle 3 kilo verdim. 2’si yağ. o gündem beri tartı oynamıyor. geçen hafta gittiğimde buna müthiş şaşırdı, üstüne 100 gr yağ almışım bir de! şimdi yeni listeden bir hafta geçti, hiçbir değişiklik yok kilomda
1 aydan uzun süredir diyetisyene gidiyorum şu an 3. listemi yapıyorum. ilk 10 günlük detoks/diyetle 3 kilo verdim. 2’si yağ. o gündem beri tartı oynamıyor. geçen hafta gittiğimde buna müthiş şaşırdı, üstüne 100 gr yağ almışım bir de!
şimdi yeni listeden bir hafta geçti, hiçbir değişiklik yok kilomda. bu arada gözle görülür şekilde inceldim, giremediğim bir pantolonuma giriyorum. her gün 2 mil yürüyüş, evden çıkmadığım için leslie yapıyorum youtube’dan ve 30 dk yoga (yıllardır yaparım).
geçen gidişimde kaçamak mı yaptın falan diye sıkıştırdı beni, ama tek bir lokma kaçamağım yok. listeye birebir uyuyorum, gramını ölçüp öyle yiyorum. yok allah yok veremiyorum, 500 gram versem hah diycem. tiroidim, insülin direncim falan yok.. 168 boy/ 72 kilo/ 32 yaş..
sorun ne olabilir? yetiş angelus..
0
ozgur bir kusun hatirati
(10.12.20)
Arama hoşgeldin:) 3 ay Nilay Keçeci her yolu denedi gram vermedim. Hiçbir problemim yok ne insülin direnci ne tiroid. Endokrinolojiye gittim benim neyim var dedim. Ailede obezite var mı dedi. Anne tarafım ve baba tarafım obez diyince eee ne bekliyosun diyip güldü adam:) sizde de böyle durum var mı?
0
suicides underground
(11.12.20)
Kilo verme konusu linear bir süreçte ilerlemez; bazen kilo verirsin bazen kilo veremezsin. Üç hafta kilo veremezsin dördüncü hafta toptan kilo verirsin. Tartıda kilo verememiş gibi gözükürsün ama aslında kilo vermişsindir fakat hormonal bir durum olmuştur su tutmuşsundur gaita ağırlığı vardır kilo verememiş gibi gözükürsün. Diyetisyenin ölçüm yaptığı cihazlar sağlıklı bir sonuç vermez ben 150 yıldır bu işleri takip ederim tanita ile beş kez ölçüm yapmamışımdır toplamda. Sen aynaya bak aynada fark görüyorsan doğru yoldasın demektir. Eğer ihtiyacın altında kalori alıyorsan ve hormonal olarak herhangi bir rahatsızlığın yoksa kilo verememen imkansız ama kısa süreçlerde sürekli tartı kontrolü yapmak da anlamsız, yani ayda bir kezin üstünde ölçüm yapmak çok doğru değil.
0
angelus
(11.12.20)
@suicides ailde hiç obez yok, herkes ortalama kilolarda hatta, pek kilolu insan da yok :)

@angelus normal yani değil mi? sanırım oldukça düşük kalorili bir diyet vermiş bu defa.. geçen haftaki protein ağırlıklı bir diyetti, sabah peynir yumurta akşam et tavuk balıktı ve süt yoğurt falan yoktu, bu defa daha çeşitlendirdi kefir falan ekledi.. insanın canı çok sıkılıyor tabi, sık tartıya çıkınca daha çok sıkılıyor, az çıkınca da sonuç yoksa..
0
🌸ozgur bir kusun hatirati
(11.12.20)
rejim yapma konusu dışında mesela buna benzer sebeplerle ben de diyetisyenle çalışamıyorum.
yani kilo verebiliyorum ama...
yahu haftada bir kiloya bakmak, sürekli yediğini içtiğini konuşmak bana sıkıcı ve gereksiz geliyor.
çünkü zaten belli dönemlerde bazı şeyler değiştirilse de, kişiye uygun beslenme programı başladıktan sonra haftada bir yemek düzeni değiştirilmez.
neden haftada bir görüşüldüğünü anlamıyorum.

mesela ben üstümde baskı hissettim ve diyetisyenle çalışamadım.
çok tatlı bir kızdı, iyi anlaştık, 2-3 seanstan sonra bana uygun şeyi bulduk ve ben "birkaç ay sonra görüşürüz" dedim.
çünkü diyetisyenle görüşecek olma hissi benim diyet konusundaki motivasyonumu da bozdu mesela.
salı günü seans varsa, o güne kadar kilo vermiş olmanın gerekmesi falan çok lüzumsuz bir yük oluşturuyor insanın üzerinde.
ki ben de rejim yaptığım halde diyetisyenle görüşüyorken kilo vermem yavaşladı.
oluşturduğu programın temelini anladıktan sonra tek başıma kalınca daha fazla kilo verdim.
bazı insanları bu görüşme hali ve diyetisyenle sürekli irtibatta olmak motive ediyor da olabilir tabii ama beni bozdu.
bu tarz psikolojik etkenler de olabiliyor.
0
blatta hiberna
(11.12.20)
Normal ama çok düşük kalorili diyetler normal değil, yani dramatik seviyede düşük kaloriler ilk aşamada su atımıyla birlikte bir miktar yağ kaybına neden olsa da uzun vadede sistemin bazal metabolizmayı yavaşlatarak survive moduna geçmesine neden olur, bu da yağların daha idareli kullanılmasına ve yağ kaybının daha düşük olmasına neden olabilir.

Sürekli aynı şeyi yazıyormuş gibi oluyorum ama düşük kalorili diyetlerin neden işe yaramadığını şurada yazdım: eksiduyu.ru

Ben normal şartlarda diyet yaptığımda 2700 kaloride falan başlıyorum oradan hesap biç.
0
angelus
(11.12.20)
Şu an bir diyetisyenle mecburen çalışan biri olarak diyetistenlerin çalışma prensiplerini hiç anlamadığım ve mantığıma uymadığından bu işi ben de sevmiyorum. Yani @blatta hiberna +1

Bi kere bu diyetisyenler istiyorlar ki gün boyu yemek düşünelim yemek hazırlığı yapalım yemek yiyelim. Başka işimiz olmasın. Bizi kendileri gibi sanıyorlar yani, kilo vermek/almak isteyen herkes paso yemek düşünmeli gibi.

Ulan akşam öğününe et verilmez. Manyak mısın? Sindirim zaten yavaşlamış ve az sonra uyku moduna geçilmesi gerekiyor bedenin doğal işleyişine göre, akşama bol salata çorba yoğurt vereceğine bilmem ne kadar sebze yemeği bilmem ne kadar et met yanına ekmek yanına bilmem ne. Böyle akşam yemeği mi olur? Bi de utanmadan 2-3 saat sonrasına ara öğün veriyor. Bütün amacı bedeni sürekli sindirim modunda çalıştırmak. Hiç akıl kârı mı acaba??

Diyetisyenim aynı zamanda benden 15 yaş büyük öğrencim ve çok çok sevdiğim bir ablam. Doktorlar acil profesyonelle çalışacaksın diye çok ciddi bastırdılar diye ona gittim, ama maalesef görüyorum ki diyetisyenlik belli bir kişinin görüşüne motamot uymak için tasarlanmış bir alandan başka bir şey değil. Beni diyabet olarak yaşatacak aklınca. Güya insülin direnci düşürecek. Ulan meyveli gece ara öğünü mü olur lan??

He işte onu diyorum. Diyetisyenle çalışma. Canan Karatay Ümit Aktaş oku, Can Çiftçi var ona kulak ver. Sağlıklı beslenmeyi etraflıca araştır ve kendi bedenini de dinle, iyi öğren. Bu zaten sana kendiliğinden bir harman bir doğru program yaptıracak. İşin ehli dediğimiz kişiler mantıksız hareket etmezler. Mantıksız hareket edenleri elemek bizim kendi sorumluluğumuz.
0
1bir1bir1
(11.12.20)
Tartıya değil aynaya bak.

Kalori hesabı herkes için aynı sonucu vermeyebilir ayrıca. NEAT yani egzersiz dışı günlük kalori harcaman senin kilondaki birine göre düşük olabilir. Bu da mevcut hesaplanan kalori tüketiminin fazla olabileceği anlamına gelir.
Bunun dışında egzersiz yoğunluğunu da hep aynı seviyede tutarsan, zamanla vücudun daha efektif çalışacağı için sporda harcadığın kalori de azalır. Bu da harcama hanesini düşmesi demek. Bu da hesapları karıştırabilir.
0
arnold schwarzeneger
(11.12.20)
(5)

Düşük Kalori Almak

üç gün gündüz
Durumuma göre almam gereken kaloriyi hesapladım, 2700 çıkıyor. Ben 1000 kalori alsam mesela daha hızlı bir şekilde yağ yakmam mümkün mü acaba? Teşekkür ederim.
Durumuma göre almam gereken kaloriyi hesapladım, 2700 çıkıyor. Ben 1000 kalori alsam mesela daha hızlı bir şekilde yağ yakmam mümkün mü acaba? Teşekkür ederim.
0
üç gün gündüz
(09.12.20)
Benzer bir soruya verdiğim cevabı kopyalıyorum:

"Şöyle düşün: Distopik bir evrendesin elinde bir tane el feneri bir tane de kalem pil var, bu kalem pil el fenerinin enerji kaynağı ve dünya üzerinde bu pilden başka bir pil ve enerji kaynağı yok, bu durumda sen bu el fenerini nasıl kullanırsın? Sadece çok çok çok gerekli anlarda ve kısa süreli olarak kullanırsın değil mi, zira el fenerinin çalışması için enerjiye ihtiyacın var ve enerji kısıtlı, o nedenle bitsin istemezsin az az kullanırsın. Halbuki yedekte 1 milyon tane kalem pilin olsa daha rahat kullanırdın değil mi, bu biterse yenisini takarım ne olacak derdin verirdin enerjiyi, herhangi bir kısıtlamaya gitmezdin.

İşte, az kalori aldığında da tam olarak böyle oluyor. Yani vücut "enerji/kalori az geliyor, o zaman ben bu elimdeki pili/vücut yağlarını az az kullanayım idare edeyim, çünkü benim öncelikli amacım yağ yakmak değil bu arkadaşı hayatta tutmak, yağlar da müthiş bir enerji deposu, ben bu yağları "daha kötü" günler için korumaya çekeyim çok azını da hayatta kalmak için kullanırım, bu şekilde sürünürüm ama ölmem. Yani hem dışarıdan kısıtlı enerji geliyor hem de bu arkadaş ne yapıyor bilmiyorum enerji tüketmeye çalışıyor, olmazsa şu kas proteinlerinden de birazını kullanırım, biraz kas kaybetsin önemli değil ama yağlara bir şey olmasın, yağlar önemli" diyor.

Halbuki sen ihtiyacın olan kaloriyi yeterli miktarda verseydin ne olacaktı? Sistem elindeki yağları kötü günler için korumaya çekmeyecekti, nasıl olsa dışarıdan kalori/enerji geliyor deyip en ufak bir kalori açığında aradaki farkı kapatmak için yağları kullanacaktı, aynı şekilde proteinlere de saldırmayacaktı, yani kas da kaybetmeyecektin. Az kalori olunca biraz böyle oluyor. Yağlar senin için kötü olabilir ama vücut için en değerli enerji kaynağı, bu enerji kaynağını kullanmak için yeterli şartları oluşturmazsan vücut kas kaybetmek dahil her planı harekete geçirir ama yine de yağ kaybetmek istemez, zira vücut kasları da sistem için gereksiz enerji yiyen yapılardır, yani kas kaybetmekten de çekinmez. O yüzden az kalori değil, doğru kalori hesabı sağlıklı bir şekilde yağ yaktırır."
0
angelus
(09.12.20)
vücudun hayatta kalmak için yaktığı kalori ile hareket ederken yaktığı kalori farklı. hayatta kalmak için yağ yerine kas yakabilir mesela. 1000 kalori almak yerine , almanız gereken kaloriyi alın ama akşam çıkın 1 saat yürüyün. daha doğru kalori yakacaksınız.
0
co2s2
(09.12.20)
Çok önermemekle birlikte sadece protein makrosunu karşılayıp bir kaç gün uygulanabilir. Ama sürekli uygulama sıkıntı.
0
arnold schwarzeneger
(09.12.20)
sizin için gereken günlük kalori miktarını hesaplayıp bunun 300-400 kalori altını hedefleyin. Angelus yazmıştır umarım diye girmiştim boş geçmemiş.
0
catch the arrow
(09.12.20)
bu arada angelus'un cevabını herkesin okuması lazım. umarım sözlükte falan kalıcı bir yere kopyalamıştır. çok güzel anlatmış, eline sağlık.
0
co2s2
(09.12.20)
(4)

Spor salonlarında niye kimse Full body çalışmıyor?

komando kani var bende
Spor salonlarında kime denk gelsem., Yeni başlayanlar hariç büyük çoğunluğu yüzde 80'i split çalışıyor. Sorduğum zaman belli bir kasa odaklanmanın kası daha çok geliştireceğini söylüyor. Full body antenmanda gelişim gösteremeyeceklerini zannediyorlar heralde. Doğru mu?Sizin fikriniz nedir?
Spor salonlarında kime denk gelsem., Yeni başlayanlar hariç büyük çoğunluğu yüzde 80'i split çalışıyor. Sorduğum zaman belli bir kasa odaklanmanın kası daha çok geliştireceğini söylüyor.
Full body antenmanda gelişim gösteremeyeceklerini zannediyorlar heralde. Doğru mu?

Sizin fikriniz nedir?
0
komando kani var bende
(08.12.20)
Ben yıllardır full body çalışırım sadece fit görüntümü korumama yardımcı oluyor. Haklılar. Dev kaslarım olsun istesem günde en fazla iki bölge çalışırım.
0
diffarentiationation
(08.12.20)
Sadece fullbody çalışmak için compound hareketlere yönelmen lazım, uzun süre sadece compound hareket çalışmak bir noktadan sonra sıkıcı olmaya başlıyor, ki ben yıllarca powerlifting yaptım oradan biliyorum, bununla birlikte compound hareketler büyük kas gruplarında ve güç inşasında oldukça etkili ama küçük kas grupları için aynı şekilde verimli değil, ayrıca bir hareket kendisiyle ilgili tüm kasları çalıştırmakla birlikte kası izole etmediği için kas grubuna ait ayrı kasları tek başına çok fazla çalıştırmıyor, yani spesifik olarak eksileri de var artıları da. En güzeli, doğal çalışan biri için, compound ve izole çalışmanın hibrid olduğu pull push legs türü çalışmalar. İzole çalışmalar doğal bir sporcu oldukça verimsiz, sadece fullbody çalışmak da eksik kalıyor bu anlamda. Yani tek bölge split çalışsan aynı kası tekrar çalışmak için bir hafta bekleyeceksin. Verimsiz. Sadece compound çalışsan misal bench ROM'u çok düşük bir hareket, göğsü çok verimsiz çalıştırıyor o nedenle eksik kalıyor. Bunun gibi şeyler.
0
angelus
(08.12.20)
Altı ay kadar full body yaptım, bir yere kadar gelebildim ama push pull legs daha bir odaklı çalıştığımı fark ettim. Ve sonuç bi tık full body den fazla. Full body de benim gördüğüm sıkıntı bir bölgeye çok ağır girebiliyorken öteki bölgelere gelene kadar verim düşüyor. Bir de recovery problemi oluyor
0
olaylar olaylar
(08.12.20)
Pump seviyor çünkü millet.
0
arnold schwarzeneger
(09.12.20)
(4)

cok sinir oldugum bir durum

wishmaythşngs
Arkadaslar bir seyi önce ilk siz deneyimlersiniz ya mesela, ise giris, universite falan. Sonra baslayacak olan arkadasiniz olur, soru sorar yardim ister.Iste ben yardimci oluyorum, kontrolcu bi tipte degilim yani o sekilde de anlasilmak istemiyorum.bugun arkadasim yazdi patronla ilk kez toplantim va
Arkadaslar bir seyi önce ilk siz deneyimlersiniz ya mesela, ise giris, universite falan. Sonra baslayacak olan arkadasiniz olur, soru sorar yardim ister.
Iste ben yardimci oluyorum, kontrolcu bi tipte degilim yani o sekilde de anlasilmak istemiyorum.
bugun arkadasim yazdi patronla ilk kez toplantim var cok stresliyim falan, ben de destekledim, anlattim.

2 saat kadar sonrada karsilastik, ne yaptin? diye sordum, hic soylemiyor. 2 cumle sunlar hakkinda konustuk iyi gecti, agizlarindan cikmiyo. ama maaslarda sikinti var mesela bana hemen ardindan maaslari sormayi biliyor. ben iyi gectigini bilgi vermemesinden anladim kötü gecse gelirdi hemen.

cok sinir oldum, bir güzel laf soylecegim ama merak ettim sizde benzer seylerle karsilasiyor musunuz?
0
wishmaythşngs
(03.12.20)
Karşılaştığım bir durum, cin olmadan adam çarpan tipler bunlar. Çakallık peşinde tiplerde genellikle böyle özellik olur, temel nedeninin aşağılık kompleksi, çekememezlik ve kıskançlık olduğunu düşünüyorum.
0
Hallegadola
(03.12.20)
düpedüz sinsi bu insanlar. karşılaştım tabi. aşırı gıcık bi durum mesela sana bütün secereni sorup kendisi akşam ne yediğini bile söylemeyen tipler de bunlara benzer. böyle biri olduğunu anladıktan sonra ben de davranışımı ona göre ayarlıyorum.
0
ruby elixir
(03.12.20)
İnsanları tanımadan çok fazla bilgi verme. İş hayatı böyle tiplerle dolu.
0
arnold schwarzeneger
(04.12.20)
çok karşılaştım. kendini akıllı sana tipler onlar. senin ona her bilgiyi vermeni ister ama o sana asla bilgidir tecrübedir vermez. sinirlenmekte haklısın. ben de başta çok sinirleniyordum ancak sonradan samimi değilsem kimseyle bu tarz muhabbetlere girmiyorum. sordukları zaman da "bilmiyorum" diyorum.
0
amandil
(04.12.20)
(6)

Sevgilinin eski sevgili/sevgilileriyle arkadaş kalıp kalmadığına dair merak

Berck
erkeğim. ben bunu içten içe hep merak ederim ya. ama hiç de sormam yani, merakımı kendi içimde yaşarım.yani geçmişte onca "yaşanmışlık" biriktirmiş olan iki insanın, bilhassa hayatlarında yeni insanlar da mevcutken halen arkadaş olarak bir şekilde irtibatta kalmaları, bana iyi hissettiren bir düşünc
erkeğim. ben bunu içten içe hep merak ederim ya. ama hiç de sormam yani, merakımı kendi içimde yaşarım.

yani geçmişte onca "yaşanmışlık" biriktirmiş olan iki insanın, bilhassa hayatlarında yeni insanlar da mevcutken halen arkadaş olarak bir şekilde irtibatta kalmaları, bana iyi hissettiren bir düşünce değil şahsen. ama dediğim gibi bunu sormam da.

peki siz de bu tür bir şeyi merak eder misiniz? sorar mısınız, sordunuz mu hiç?
0
Berck
(03.12.20)
tipik türk erkeği hareketi; benden önce kimlerle ne kadar yiyişti. merak etmeyin, en modern geçineni de dahil hepsi merak ediyor :d
0
candide
(03.12.20)
Candide +1.

Ogrenince de pislik yapiyorlar. Acikcasi benim de sinir oldugum bi konu. Onceden konusurdum beni iyi tanidiklarini dusundugumden ama ben onlari kendilerinden iyi tanidigimi farkettigimden beri hicbiriyle konusmuyorum.
0
baldan kaymak
(03.12.20)
Hiçbir sevgilim ve flörtümle arkadaş kalmadım. Ayrıldığım gün hayatımdan çıkarıyorum.

İlişkinin ciddiyetine göre eskileri sorduğum oldu, detaylandırmadan.
0
purplee
(03.12.20)
arkadaş kalıp kalmadığını öğrenmek garip bir şey değil

zaten normal bir insan karşı cinsle muhabbetini en aza indirir sağlıklı bir ilişki için
0
bir soru sorcam
(04.12.20)
@candide esasında benim bahsettiğim mevzu tam olarak "benden önce kimlerle ne kadar yiyişti" mevzusu değil. geçmişteki bazı "yiyiştikleriyle" halen bir şekilde normal arkadaş olarak bir iletişim sürdürüyor mu merakı; mevzu bu :)
0
🌸Berck
(04.12.20)
Arkadaş kalma olayı ağır kolpa. Sorulup öğrenilebilir.
0
arnold schwarzeneger
(04.12.20)
(2)

Intermittent Fasting Yaparken İlaç Vitamin Kullanımı

üç gün gündüz
Uygun mudur acaba, bu diyete zarar verir mi? Teşekkür ederim.
Uygun mudur acaba, bu diyete zarar verir mi? Teşekkür ederim.
0
üç gün gündüz
(02.12.20)
Bu kadar minör hesaplar yapmanıza gerek yok, vücudun çalışma sistemi çok farklıdır. Misal sen 1 gramlık ilacın içeriğinde 3-5 mg şeker var diye ya bu IF'i bozar deyip kullanmazsın ama senin kanında zaten sürekli 10-15 gram şeker olur, düşündüğünüz hesabını yaptığınız şeyler abartı yani. Hadi hepsini geç, zaten IF'in her 2-3 saatinde bir kan şekeri düştükçe sistem karaciğerindeki şeker rezervini çözüp kana verir insülin yine yükselir, gördüğün gibi kanında şeker her zaman olacak yaşaman için, o nedenle bu kadar küçük hesaplar yapmayın, yemek falan yemeyin şekerli içecekler içmeyin yeter, ilacınız varsa kullanın.
0
angelus
(02.12.20)
Çoğu vitaminde o kadar şeker yok. Hap formundakiler problem değil.
0
arnold schwarzeneger
(02.12.20)
(11)

üst kattaki komşunun dayanılmaz sesi

lacrim
2 tane çocugu olan öğretmen bir çift var yukarı katta. gece 12 - 1 e kadar dayanılmaz bir şekilde ses yapıyorlar. kaç kez uyardık bağırıp çağırıp kapıyı suratımıza kapattı. senin sesini çekmek zorunda mıyız gece 12 de diyorum çekmeyin o zaman gidin burdan diyor. bu durumda ne yapılabilir?
2 tane çocugu olan öğretmen bir çift var yukarı katta. gece 12 - 1 e kadar dayanılmaz bir şekilde ses yapıyorlar. kaç kez uyardık bağırıp çağırıp kapıyı suratımıza kapattı. senin sesini çekmek zorunda mıyız gece 12 de diyorum çekmeyin o zaman gidin burdan diyor. bu durumda ne yapılabilir?
0
lacrim
(01.12.20)
valla işin zor. genelde kaçmak çözüm oluyor böyle durumlarda.
0
kickboxer
(01.12.20)
1- onun çıkardığı desibelden daha yüksek bir desibele erişecek ve onu şu an senin olduğun duruma getireceksin.
2- Polis çağıracaksın ( gerek hukuki uğraşa gerekse sonrasında yaşanması muhtemel dalaşmaya katlanacaksın)
0
paramolacak
(01.12.20)
Böyleleri sesten etkilenmiyor. Onlar bağışıklık kazanmış haldeler. Ancak gece 2 de duvarı matkapla delersen falan rahatsız olurlar ama o zaman da tüm apartmanı rahatsız edersin.
0
kickboxer
(01.12.20)
Ya apartmanda oturmak böyle bir şey, insanlar çocuklarına söz geçiremiyor bazen. Oynamak istiyorlar. Anne ve babayı suçlu göremiyorum. Apartmanda oturmak bu şekil karşılıklı fedakarlıklar gerektiriyor.

Ben ve kardeşim 20li yaşlardayız. Küçük çocuklardan daha çok ses çıkarıyoruz, dans ediyoruz şarkı söylüyoruz bağır çağır konuşuyoruz bazen. Karadenizliyiz sesimizin volumü yüksek. Beş katlı apartmanın en üst katında oturuyoruz. Üçüncü katta oturan komşu bir alt kat komşumuza ses geliyor vs diye şikayete gelmiş. Alt komşumuz teyze annemin arkadaşı, oğulu ile yaşıtım, çocuk profesyonel aşçı ve evde de yemekler yapıyor. Kesme tahtasında yine şeyler kesmiş çok ses gelmiş onu şikayet etmeye. Çok yıkanıyorsunuz demiş vs. Evde tek başına yaşayan bir adammış şikayete gelen. Bazı insanların evinde az ses olur, bazen yalnızlıktan bazen başka şeyden. Ama çoğu insanlar ailece yaşıyor ve çocukları ağlıyor, kavga ediyorlar, gülüyorlar, eğleniyorlar. Yapacak bir şey yok, idare edecek komşular birbirini.
0
Hallegadola
(01.12.20)
öğretmen olmasına rağmen böyle kaba saba tipler olması da işinizi zorlaştırıyor. site/apartman yöneimiyle iletişime geçmek, polis çağırmak, onlar uyuduğunda tavana terlikle vurmak, tavana hoparlör bağlamak :) gibi seçenekler geliyor aklıma.
0
jepa
(01.12.20)
@hallegadola'nın yazdıklarını ağzım açık okudum. apartmanda yaşamak gece yarısı gürültünüzle insanları rahatsız etmeyi meşru kılmaz. 5 kişilik bir ailede büyüdüm, geceyarısı ancak ve ancak kırk yılda bir misafir geldiyse ve çocuğuyla geç saate kadar oynandıysa gürültü olurdu onda da uyarılırdık ve daha sakin oyunlara geçerdik. çocuğun 12-1'de ayakta işi ne zaten?

@lacrim, apartmanda yaşama kültürü olmayanların gidip dağda yaşamaları gerekir aslında ama şartlar malum. kapıda aldığınız tepkiden nasıl ayılarla yaşamak zorunda kaldığınız ortaya çıkmış. böyleleriyle baş edilmiyor, siz gürültü yapsanız da rahatsız olmuyorlar. memlekette hukuk böylelerine işlemiyor genelde. aynı durumda sayılırız, biz önümüzdeki yaz taşınacağuz ve taşınırken bu meseleyi soruşturmaya çalışacağız. Başka yolu yok gibi.
0
gmzo
(01.12.20)
Arkadaşlar infial yaratmışım pardon, yanlış anlaşılmaya mahal vermeyeyim, burada komşuların tabi ki hatası var. Buna bir şey demiyorum zaten, inşallah konu sahibi de tez zamanda çözer bu işi. Bazen çocuklara söz geçmiyor, insanların hepsi de duyarlı değil. Bunu söylemek istemiştim sadece. Linç yemeyeyim yoktan yere. :(
0
Hallegadola
(01.12.20)
çocuklu evde elbette normalden biraz daha fazla ses olur.
en basiti bebek ağlar ve buna anlayış gösterir, fedakârlık yaparsınız mesela.
ya da ne bileyim, nadiren oynadığı gürültülü olabilen bir oyuncağı vardır, tatsızlık çıkmasın diye sesiniz çıkmaz, komşuluk der geçersiniz.

ama çocukları disipline etmemekten ve apartmanda yaşamayı bilmemekten kaynaklanan saçma sapan gürültü çekmek tabii ki apartmanda yaşamanın özelliklerinden biri değil.

polis çağırmak çözüm olabilir ama sürtüşme çok artar.
yine de başka çare yok gibi.
0
blatta hiberna
(01.12.20)
Cimere yazın.
0
kirmizipilotkalem
(02.12.20)
İyi niyetli bir aile bile olsa o şekilde kodlanmış çocuğu uzun süre susturamaz. Taşınmak en mantıklısı.
0
arnold schwarzeneger
(02.12.20)
doğru düzgün ebeveyn olsalar zaten çocukların o saate kadar uyanık kalmalarına izin vermezler.
0
nuisance
(02.12.20)
(22)

Sevgiliniz,bir erkek arkadaşını evinde misafir edeceğini(kalmalı) söylerse?

jonas
Merhaba, hemcinsim olan duyuru erkeklerine "Siz böyle bir durumda ne tür bir tutum takınırsınız?" sorusu soracağım.4 aydır güzel bir ilişkim var. Kendisi gayet aklı başında, güven veren bir kadın. Henüz aramızda bir şeyler olmadığı dönemde ettiğimiz arkadaşça sohbetler sırasında, 5 kişilik iyi bir l
Merhaba, hemcinsim olan duyuru erkeklerine "Siz böyle bir durumda ne tür bir tutum takınırsınız?" sorusu soracağım.

4 aydır güzel bir ilişkim var. Kendisi gayet aklı başında, güven veren bir kadın. Henüz aramızda bir şeyler olmadığı dönemde ettiğimiz arkadaşça sohbetler sırasında, 5 kişilik iyi bir lise arkadaş grubu olduğunu ama yıllar içinde her birinin ayrı şehirlere dağıldığından bahsetmişti. O arkadaşlarından biri ve aralarının en iyi olanı da bir erkekmiş, "İstanbul'a yılda 2-3 kez gelir, geldiğinde de bende kalır" demişti.

Şu an bu tür bir gündemimiz yok ama geçen gün can sıkıntısından mıdır nedir, nereden geldiyse aklıma bu konunun geleceği tuttu. Yarın öbür gün bana "X İstanbul'a gelecekmiş, bende kalacak.. Haberin olsun." dese, nasıl karşılarım diye bir düşündüm.

Siz olsanız, "Böyle bir şeyde geri kafalılık yapmaya gerek yok, yılların samimi lise arkadaşıymış, evinde kalır tabi. Lafını etmeye değmez." mi dersiniz, yoksa durumdan bir rahatsız mı olursunuz? Merak ettim.
0
jonas
(01.12.20)
rahatsız olurum ve kalmamasını rica ederim.

ancak karşı taraftaki arkadaş da zaten sevgilisi varken ve yokken arasındaki farkı bilen biriyse sevgilisi olduğu dönemde gelip de kalmaz.
0
prodeq
(02.12.20)
ya ben hemcins değilim ama benzer bir arkadaş grubum olduğundan dolayı (geçmişte) yazmak istedim.

99'dan beri tanıdığım ve 2007'den itibaren benim mal arkadaşlarım evlenip eşlerinin sözlerine baktıklarından dolayı 2017'ye kadar sürmüş olan 6 kişilik bir grubumuz vardı. 2,5 (1imiz şehir dışındaydı hep) kız 3 erkektik ve hala bu kadar zaman geçmesine rağmen dönüp baktığımda safi arkadaşlık görüyorum aramızda. tabii ki "içlerindeki düşünceleri" bilmem mümkün değil ama fazlaca alkol alınan bu grupta aramızdan iki kişinin 4 sene kadar sevgili olması dışında herhangi bir duygusal durum oluşmadı. her zaman herkes "kötü niyetli" olmayabiliyor bence bunu da aklınızda tutun.

ama dediğim gibi şu an cevap verebilecekler arasında en yanlış kişiyim sanırım :) 26 yaşında evli bir kadınım ve eşim de zamanında senelerce arkadaş grubumun içerisinde bulundu, tatillere gidildi vs.
0
dedi ayca
(02.12.20)
Ben rahatsız olurum. Bunun geri kafalılıkla, yobazlıkla alakası yok.
0
komando kani var bende
(02.12.20)
benzer bir durumda kız arkadaşım beni de çağırmıştı, xx gelecek sen de gelsene falan diyerek
0
gazozailacatmauzmani
(02.12.20)
valla yıllardır evime bir çok erkek arkadaşım geldi gitti hiçbiriyle yatmadık çok şükür.

güvenmediğin sevgilinse, bir daha düşün.
güvenmediğin sensen bir daha düşün.
güvenmediğin kadın-erkek ilişkileriyse, yetişkin kadın ve erkek bireyler arkadaş olabilirler, bu nedenle bir terapi tavsiyemdir.

Ama bu durumu sindiremiyorsan bir an önce kız arkadaşına söyle, onun da vaktini boşuna çalma.
0
lcha
(02.12.20)
Tam olarak @lcha +1
Hatta 1 az oldu, +1000
0
pati
(02.12.20)
ya kız arkadaşınızın bir erkekle aynı ortamda kaldığı an sizi aldatacağınızı düşünüyorsanız ya sizde ya da sevgilinizde sorun var demektir.
0
patronaj1
(02.12.20)
eskiden ok derdim ama artık kabul etmem mümkün değil.
0
stewie
(02.12.20)
Uygun gelmiyor bana da. Git sen de kal muhabbet olur işte
0
gatherer
(02.12.20)
Kız arkadaşınızı bilemeyeceğimiz için kesin bir şey söyleyemeyiz. Mesela @Icha'nın dediği de var. İlla herkes birbiri ile yatacak diye bir şey yok ama.. Ama illa bir yüzde vereceksek bence %51(daha fazla gerçi ama neyse) olumsuz yönde diye düşünüyorum.

Ha ayrıca ''Yok böyle düşünüyorsanız sizde sorun var. Yok şöyle. Yok böyle'' He he aynen. Böyle düşünen sorunlu oluyor tabi. Kimse birbirini aldatmıyor ya. Yok öyle bir şey.

Bizi mi koparıyonuz anlamadım ki :D Sanki herkes sevgi pıtırcığı, birbirine sadık çift. Allahım ya. Ne kadar da modern insansınız.
0
bitchesaintshit
(02.12.20)
Bu tamamen sana bağlı. İçinin sinmediği bir şeyi kabul etme.
0
arnold schwarzeneger
(02.12.20)
Erkek olarak tabi ki izin vermezdim.Bundan rahatsiz olmaniz da gayet normal.
0
turkuaz
(02.12.20)
- Tek sorulması gereken,bu arkadaşla daha önce duygusal veya fiziksel herhangi bir ekşın yaşandı mı?
buradan gelecek cevaba göre hareket edilir.
0
kahramanikarus
(02.12.20)
benim bu konuda çok güzel bir yöntemim var. yıllardır kafam rahat bu yöntemle. eğer ben o arkadaşı tanıyorsam en azından 2-3 kez bir yerlerde yemek yemişliğimiz bir şeyler içmişliğimiz varsa kız arkadaşıma yanıtım olumlu, eğer tanımıyorsam olumsuz olur. o da bu yöntemimi bildiği için gül gibi geçinip gidiyoruz.
0
makarnavodka
(02.12.20)
Aşkım o zaman sen gel benim evde kal, çocuk senin evde kalsın derim. Hee benim evim yok mu? o zaman ''aşkım, ben de geleyim kalayım. Hem tanışmış olurum^^'' derim.
0
eazy
(02.12.20)
araları o kadar iyiyse onla sevgili olup başkalarını uğraştırmasaymış derim

annen eve en iyi erkek arkadaşını davet etse ne düşünürsün diye sorarım
0
bir soru sorcam
(02.12.20)
Ben erkeğim, artık hayatımda birisi olunca karşı taraftan yapmasını istemediğim şeyleri ben de yapmıyorum.

Sürekli kız arkadaşların çoğunlukta olduğu ortamlarda takılırdım ama kız arkadaşım sürekli erkeklerle takılsın istemezdim. O yüzden yapmıyorum. Tam kısıtlamadan bahsetmiyorum. Sadece aşırılığa gerek yok bence.

Eve kız arkadaşlarım gelebilir mesela, tekrar gelmek isteseler "ya şimdi merve bişey demez ama rahatsız olur kankacım kusura bakma" derim. Çünkü sevgilime de erkekler gelip gitsin istemem açıkçası.

Belki sevgiliniz de benzerini düşünerek size böyle bir şeyle gelmeyecek. Veya sevgilinizin yakın arkadaşı sizin yanlış anlayabileceğinizi düşündüğü için bu teklifte bulunmayacak. Zaten bence adam olan eski de olsa kız arkadaşının erkek arkadaşıyla tanışmadan önce evine kalmaya gitmez. En kötü sizi de çağırsın orda tanışın yani.

Fazla genişliğin iyi olduğunu düşünmüyorum. Ne demişler, cehenneme giden yol iyi niyet taşlarıyla döşelidir. İnsan ilişkilerinde güven önemlidir fakat hala beynimizi ilkel istek ve arzularımızın her an engelleyecek şekilde eğitmedik. Zaaflarımız, kusurlarımız var. Çoğu insan sevgilisine güvendiğini söyler ama ölüyorum bitiyorum, aramızdaki en güçlü şey güven <3 <3 <3 deyip de sevgilisinin onu aldattığını bilmeyen milyonlarca insan var.

Bana öyle bir istekle gelinirse rahatsızlığımı dile getiririm bunda gocunacak bir şey yok. Engelleyemem tabii ki haddime değil fakat normal karşılamam için geçmişlerini bilmem ve tanışmış olmam lazım. Erkek-erkeği, kadın da kadını gözünden anlar az çok. Gözüm tutarsa sorun olmaz.
0
ananiyimioguz
(02.12.20)
benim herhangi bir kız arkadaşım sevgilisi varken kalmaya çağırsa ben reddeder, gider otelde kalırım.

ültimatomu verir geçerdim ben olsam. sen ne düşünüyorsun karşıdaki düşünsün.
0
bohr atom modeli
(02.12.20)
sen de gidip kalmalısın bu durumda. hem tanışmış sohbet etmiş olursunuz.
0
dafuq
(02.12.20)
büyük konuşmayı sevmem ama ben kabul etmezdim. kız arkadaşın itiraz ederse "sana güveniyorum ama onlara güvenmiyorum" dersin :)


not: genellemiyorum ama bu mevzularda meriçler de vardır. meriç faktörünü de gözardı etmemek gerek.
0
silah taciri
(02.12.20)
rahatsız olurum. kalmamasını rica etmem. çünkü zaten erkek arkadaşını evinde misafir eden biriyle baştan sevgili olmam. Ne benim başım ağrısın ne de onun.
yargıladığımdan, ayıpladığımdan, beni aldatacağından endişelendiğimden değil. sadece bana uygun değil.
Dedemin kız arkadaşı da (o nasıl şeyse) bir erkek arkadaşıyla aynı evde kalmazdı, babamın da. Modern erkek, anlayışlı erkek zırvalarını hoş görmüyorum.
0
Anthony McCarten
(02.12.20)
ananiyimioguz +1000 çözümü de söylemiş. Sende gidip onda kalabilirsin. Basit bir şey aslında senin arkadaşın olan kızlar sende kalmasını istiyorsan, bu durumdan rahatsız olmayacaksa o da olabilitesi olabilir.Lakin o rahatsız olacaksa ayrıca sen böyle bir durum istemiyorsan, istemediğini söyleyebilirsin. Çok fazla kafa patlatmana gerek yok. Seven kişi anlayışla karşılar.
0
wacot
(03.12.20)
(3)

Sol omuz çıkması

docrivers
6 ay önce halısahada omuz kapakçığım kaydı, o günden sonra sol omzum çok hafif hareketlerde dahi kütlüo çıkar gibi oluo, hatta çıkıp oturuyor, basketbol oynuyorum ve moralim çok bozuk, sabah devlet hastanesine gitsem ortopedide bakarlar mı, sol omzum sürekli yerinden çıkmaya müsait.
6 ay önce halısahada omuz kapakçığım kaydı, o günden sonra sol omzum çok hafif hareketlerde dahi kütlüo çıkar gibi oluo, hatta çıkıp oturuyor, basketbol oynuyorum ve moralim çok bozuk, sabah devlet hastanesine gitsem ortopedide bakarlar mı, sol omzum sürekli yerinden çıkmaya müsait.
0
docrivers
(30.11.20)
Surekli cikma durumunda (su an cikik degilse) bisi yapamazlar ki? En fazla ameliyat deyip omuzla kol arasindaki bagi vidayla sabitleyelim derler
0
mor oje
(30.11.20)
Neden sürekli çıkıyor, sebebini öğrenmek istiyoruö
0
🌸docrivers
(30.11.20)
MR lazım. Omuz manşet, labrum vs. yırtıklar olabilir. Doktor ameliyat önerebilir bu durumda.
0
arnold schwarzeneger
(30.11.20)
(6)

Koşuya çıkanlar ne yapıyorsunuz?

veritaslibertas
Mont alsak olmaz, almasak olmaz. Direkt evden çıkınca koşmaya başlayıp oyle mi isiniyoruz?
Mont alsak olmaz, almasak olmaz. Direkt evden çıkınca koşmaya başlayıp oyle mi isiniyoruz?
0
veritaslibertas
(30.11.20)
Koşarken ısınıyorum. Başta biraz dinamik esneme üstüne jogla başla. Birden asılma soğuk tendonlarla.
0
arnold schwarzeneger
(30.11.20)
üst ve alt dar olacak.

thshirt veya ne giyiliyorsa, altına şu:
www.decathlon.com.tr

alt kısım şuna benzer:
www.decathlon.com.tr

boyunluk şuna benzer:
www.decathlon.com.tr
0
sttc
(30.11.20)
www.decathlon.com.tr
www.decathlon.com.tr
www.decathlon.com.tr

şu kombinasyona ek olarak alta bir de eşofman giyiyorum. ankara soğuğunda sabah 10'da çıktığımda 5-10 dakikada ısınıyorum.
0
shadowfollower
(30.11.20)
En alta tayt
www.adidas.com.tr

Üstüne şort
www.adidas.com.tr

Onun üstüne
www.adidas.com.tr

Onun da üstüne
(git: www.adidas.com.tr)
0
stewie
(30.11.20)
www.decathlon.com.tr
www.decathlon.com.tr
www.decathlon.com.tr

bu kombinasyonu kullanıyordum bu güne kadar ama artık soğuklar kendini hissettirmeye başladı. bende rüzgarlık-mont karışımı üst arayışına girdim
www.decathlon.com.tr bu ürüne baktım ama çok güvenemedim hala arayıştayım.
0
astronom bey
(30.11.20)
3 tane içlikle çıkıyordum. geçen hafta 4 tane polar aldım onlarla çıkacağım. alta eşofman altı+1 içlik, üste 2-3 içlik+polar+eşofman üstü+su geçirmez mont+atkı+bere.
0
Tochinoshin
(30.11.20)
(5)

Doğalgaz Açılışı

arnold schwarzeneger
Doğalgazı açılışının bittiğini sanıyordum dairemde ama beni evde bulamadığı için geri dönmüş İgdaş’ın ekibi. Ben de sonrasında kısa süreli de olsa doğalgaz kullandım. Bunun cezası ne kadar oluyor biliyor musunuz? Bir de açılışa gelip boş dönmelerinin ve tekrar randevu almanın bir ücreti var mı?
Doğalgazı açılışının bittiğini sanıyordum dairemde ama beni evde bulamadığı için geri dönmüş İgdaş’ın ekibi. Ben de sonrasında kısa süreli de olsa doğalgaz kullandım. Bunun cezası ne kadar oluyor biliyor musunuz? Bir de açılışa gelip boş dönmelerinin ve tekrar randevu almanın bir ücreti var mı?
0
arnold schwarzeneger
(30.11.20)
gazı kullanabiliyorsanız açmışlardır zaten. açmasalar sayacın yanındaki vanaya kilit takıyorlar. istesenizde açamazsınız zaten.
0
sutlu nescafe
(30.11.20)
yeniden randevunun bir ücreti yok. yalnız doğalgaz saati mühürlü değil miydi? açılmadan nasıl kullanabildiniz ki?
0
hadsafhada
(30.11.20)
Önceki kiracı kapatmamıştı henüz. O kapatmadan üstünüze alabilirsiniz dediler. Ben de abonelik başvurusu yaptım. Doğalgaz açılışına geleceğiz dediler. Güvenlik geldiler açtılar dedi. Ben de kullanmaya başladım. Meğer dairenin içine de bakıyorlarmış.
0
🌸arnold schwarzeneger
(30.11.20)
tesisat kapanmadıysa ceza da gelmez. eski kiracının adına fatura çıkar muhtemelen onu da iletişime geçip sorarsınız gerekirse neyse ödeyeyim diye.
0
hadsafhada
(30.11.20)
En kötü ihtimali söylüyorum. Kapanmadan açılacak ise, bir önceki kiracının sayaçta bıraktığı kullanım tutarı m3 ile sizin açtırdığınız arasında boşluk olmaması lazım. Örnek veriyorum adam çıkarken 4385 m3 te bıraktı diyelim sayacı siz başvururken 4400 m3 ile açtırırsanız aradaki fark kaçak kullanım oluyor. Ona dikkat edin. Ceza yemeyin. Fark olmasın.
0
ykyt
(30.11.20)
(15)

Spor salonuna devam ediyor musunuz?

veritaslibertas
sb. Neredeyse marttan beri gitmiyorum ama artık çok sıkıldım, spor yapmak istiyorum ama evde yapayım, çıkayım koşayım yürüyeyim falanla olmuyor, ağırlık istiyorum. Bir yandan da, durdun durdun şimdi spora mı başlanır ortalık karışmış zaten diyorum. böyle gidip gidip geliyorum napsam diye.Sizde durum
sb. Neredeyse marttan beri gitmiyorum ama artık çok sıkıldım, spor yapmak istiyorum ama evde yapayım, çıkayım koşayım yürüyeyim falanla olmuyor, ağırlık istiyorum. Bir yandan da, durdun durdun şimdi spora mı başlanır ortalık karışmış zaten diyorum. böyle gidip gidip geliyorum napsam diye.

Sizde durumlar nedir? Spor salonuna gidilir mi sizce?
0
veritaslibertas
(30.11.20)
sitedekine gidiyorum. max 2-3 kişi oluyoruz. dışarıda olsa gitmezdim.
0
stewie
(30.11.20)
Ben de mart gibi bırakmıştım bir sene gitmem diye düşünmüştüm muhtemelen nisan mayıs ayına kadar gitmem, ondan sonrasına duruma göre bakarım.
0
angelus
(30.11.20)
Gidiyorum. Muhtemelen bu hafta kapanacaklar zaten.
0
arnold schwarzeneger
(30.11.20)
Gidiyorum+1
0
olaylar olaylar
(30.11.20)
gidiyorum
0
NightBringer
(30.11.20)
Hayir gitmiyorum. Kendi sagligimi ve baskalarinin sagligini onemsiyorum ve kalabalik ortamlara girmiyorum
0
mor oje
(30.11.20)
Gidiyorum ama evde yalnız yaşıyorum. Fakat; bu akşam ya da haftaya kapatacaklar.
0
komando kani var bende
(30.11.20)
Hayır, bir ay oldu bırakalı.

"Ben ne yapıyorum aq" diye kendimi sorguladım ve bıraktım. Sağlık daha önemli.
0
deveyidiken
(30.11.20)
ben gidiyordum ama bıraktım. hem hava soğuk hem nasıl olsa kapanır diye yoksa bizim salonda çok dikkat ediliyordu.
0
matilda
(30.11.20)
gitmiyorum. riske atacak bir konu değil bu.
bizim arkadaş gidiyordu, antikoru pozitif çıktı. başka hiç sosyal hayatı yok yani akla başka bir adres gelmiyor.
0
cliquot
(30.11.20)
Pandemi başlamadan birkaç ay önce yıllık üyelik almıştım, dondurmak da aydan aya yapılıyor ve ücretli. Şimdilik donduruyorum sürekli ama gelecek yazdan önce gitmem sanırım aşı falan iyice yaygınlaşsın da bi önce.

Çünkü virüs yaymaya/kapmaya en müsait ortamlardan biri spor salonları istenildiği kadar önlem alınsın.
0
chicha_v2
(30.11.20)
subattan beri gitmedik, gectigimiz kasim ayinda bir bucuk yillik uye olmustuk. iptal edemiyoruz da, gitmeden odemeye devam.

bir daha da gidecegimizi dusunmuyorum.
0
the end of time
(30.11.20)
kasım ayı boyunca hiç gitmedim. Ortalık düzene girene kadar gitmeyi düşünmüyorum.
0
obscure
(30.11.20)
Mart ayından beri gitmiyorum, ne kendimi ne başkalarını riske atmak istemiyorum. Evde yeterli bir sistem kurdum.
0
fotrsapka
(30.11.20)
Spor salonu yasağı kalktığından beri pilatese gidiyorum. Henüz birşey kapmadım.
0
kumulatifvergimatrahi
(01.12.20)
(6)

Hamburger Cheeseburger vb. hakkında

nicky nick
"Hamburger sağlıklı, çünkü içinde et var." diyen apaçi çocuk gibi olacağım belki ama gün içinde makrolara dikkat edildiği zaman hamburger sağlıklı değil mi? Kastım fast-food zincirleri değil tabii ki. Özellikle bulk döneminde iken butik burgercilerde içinde 200 gr. et olan bir burger yediğimiz zaman
"Hamburger sağlıklı, çünkü içinde et var." diyen apaçi çocuk gibi olacağım belki ama gün içinde makrolara dikkat edildiği zaman hamburger sağlıklı değil mi? Kastım fast-food zincirleri değil tabii ki. Özellikle bulk döneminde iken butik burgercilerde içinde 200 gr. et olan bir burger yediğimiz zaman, bu makrodaki proteini doldurmak için güzel bir kaynak olmuyor mu? Yağ oranı biraz fazla fakat gün içinde alınan diğer besinlerdeki yağ miktarını düşük tutarak günlük alınması gereken yağ değeri tutturulabilir sanki. Yanındaki patatesi yemediğimizi farzediyorum tabii ki, sadece light kola eşliğinde yenecek.
0
nicky nick
(12.11.20)
Söylediklerinde yanlış bir şey yok. Makrolar bazında konuşursak hesap da doğru. Afiyet olsun. Götür.
0
Deathrow
(12.11.20)
Sadece hamburger benim normal beslenme duzenime gore hic de sagliksiz degil. Kofte ekmek iste bildigin
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(12.11.20)
Doğru söylüyorsun, önemli olan nasıl hazırlandığı. Kendin hazırlamadığın için etin ne kadar yağ içerdiğini bilemediğinden makro ayarını pay bırakarak yapmak gerekiyor sadece. Bunlara dikkat edilirse bulk döneminde de cut döneminde yenir. Fırınlanmış patates varsa onu da yiyorum ben.
0
angelus
(12.11.20)
o apaçiyi ilk izlediğmde ben de gülmüştüm ne saçmalıyo lan bu diye. sonradan düşününce çok mantıklı geldi gerçekten de ızgara et yemek neden zararlı olsun ki? ekmeği de kaydadeğer bir şey değil zaten dolayısıyla hamburger bence de gayet sağlıklı bir besin.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(12.11.20)
diyet işlerinden anlamam ama genel olarak, burgercilerin ekmekleri daha şekerli brioche tarzı ekmekler. Ayrıca eriyen peynir ve soslar sıkıntı olabilir dikkat edenler için. Tabii ekmeği evde yapmak çok basit, arasına da köfteyi yerleştirip domates turşu ile yemek gayet iyi olabilir.
0
whoosie
(12.11.20)
Etlerin kalitesi bende hep şüphe uyandırıyor. Dışarıda yenen kıyma formundaki her şey gibi burger tarzı ürünlerden de emin olmak zor.
0
arnold schwarzeneger
(12.11.20)
(3)

Kas Gelişimi ve Genetik Sınır

üç gün gündüz
Bunu belirleyen şey nedir. Yani a kişisi ile b kişisinin farklı kas kütlelerine sahip olmasına neden olan sınırı ne belirler? Teşekkür ederim.
Bunu belirleyen şey nedir. Yani a kişisi ile b kişisinin farklı kas kütlelerine sahip olmasına neden olan sınırı ne belirler? Teşekkür ederim.
0
üç gün gündüz
(10.11.20)
Myostatin geni/proteini belirler. Bunu baskılayamazsan herkesin sahip olacağı kas miktarı vücudunun tolere edebileceği şekilde üç aşağı beş yukarı aynıdır. Bunu baskılarsan bir sınırı yoktur kalp krizi geçirmene neden olacak kadar kas inşa edebilirsin gerekli şartları oluşturduğun takdirde.
0
angelus
(10.11.20)
Kasların origin-insertion noktaları da önemli. Kaldıracı artıran bir noktaya bağlanan kas çok daha az kütleyle çok daha fazla yük kaldırabilir. Bu da daha az hipertrofi demek. Fibril dağılımı da etkili. Testosteron/östrojen dengesini söylemeye gerek yok zaten.
0
arnold schwarzeneger
(10.11.20)
Temel olarak optimum kosullarda bir kisinin dogal yolla sahip olacagi maksimum kas miktarini belirleyen sey kemik kalinligi. Kemikler kalinlastikta iskeletin destekleyebilecegi kas miktari da dogru orantili olarak artar. Hatta mesela, en basit sekilde el ve ayak bileklerinin capini olcup burdan sahip olabilecegin max kas miktari konusunda cikarim yapmak mumkun.
0
Haldamir
(10.11.20)
(3)

Kürek çekme

opitseri
Kürek çekme vücudu geliştirme açısından ne kadar etkili? Etkili bir alet değilse boşuna almak istemiyorum .
Kürek çekme vücudu geliştirme açısından ne kadar etkili? Etkili bir alet değilse boşuna almak istemiyorum .
0
opitseri
(09.11.20)
Beklentinize bağlı. Sırt ve kanat kaslarınızı geliştirir tabii ki bir yere kadar. İyi de kardiyo aletidir esasen ama ben olsam bar ve plaka alırım o 1500 tllik harcama yerine.
Tabi dediğim gibi, beklentilerinize bağlı.
0
Unde bach canim
(10.11.20)
Concept2 denen alet seni kurek yarislarina hazirlar onun disinda 6 pack falan gibi bir beklentinin olmamasi lazim. Teknigi cok iyi oturtman lazim yoksa sakatlanirsin ve bir faydasi olmaz.

Ozetle pek vucut gelistirme icin kullanilacak bir olayi yok, oyle olsaydi kurekcilerin alayi kas torbasi olurdu ama oyle bir durum yok. Yok ben sadece kof kas olmak istemiyorum icini de dolduracam diyorsan ayri mesela, kuvvetlendirir adami ve kondisyon yapar.
0
cooperr
(10.11.20)
Başlangıçta hafif bir kas kütlesi ekler antrenmansızsan. Ondan sonrası kardiyovasküler fayda.
0
arnold schwarzeneger
(10.11.20)
(10)

ev almak icin beklemek mi gerek

baldur2
para dovizde. istanbul'da kira geliri olsun diye ev almayi dusunuyorum. en az 2-3 ay daha bekleyeyim mi? ev fiyatlarinin artmasi icin faiz indirimi mi genel bir etken yoksa enflasyonla beraber ev fiyatlari da artiyor mu? iksinini birlesimi mi veya?
para dovizde.
istanbul'da kira geliri olsun diye ev almayi dusunuyorum. en az 2-3 ay daha bekleyeyim mi?
ev fiyatlarinin artmasi icin faiz indirimi mi genel bir etken yoksa enflasyonla beraber ev fiyatlari da artiyor mu? iksinini birlesimi mi veya?
0
baldur2
(30.10.20)
eğer istanbul sabit kararınız yoksa ankara gibi seçenekleri değerlendirin bence :)

sinpaş’ın marina ankara / altın oran gibi çok iyi projeleri var.

ben 3 ay önce marina ankara dan ev aldım. oturduğum ev kira olduğu için ev sahibi sözleşme bitmeden çıkarsam sorun yaşarız dedi mecbur bekliyoruz :). o arada ilana koymadan emlakçıya ilettim 2 saat sonra kiralandı ev.

mega 1+1 modeli, 2.800 e kiraya verdik.

düşünürsen ankara çok daha mantıklı bence istanbuldan. en azından deprem bölgesi değil. başkent :).

ankarayı sevmez kimse ama angara başkadır :)
0
bensanadedim
(30.10.20)
@bensanadedim
ailem istanbul'da, ankara ile ilgilenemeyiz.
0
🌸baldur2
(30.10.20)
ev fiyatları için inanılmaz düşüşe geçecek önümüzdeki 6 ay bekleyin gibi sözler söylüyor uzmanlar. Bana çok mantıklı gelmiyor döviz vs rakamları arttıkça müteahhitlerin maliyetleri artıyor. hal böyle iken evlerin fiyatları da artıyor, nasıl düşecek diyorum ama bunu 1-2 değil çok insandan duydum.
Bizim de var bi hayalimiz ama bekliyoruz zaten alacak para da yok işte kredi falan diye düşündük ama bu ev fiyatlarıyla onu da almakta güçlük çekiyoruz.
umarım uzmanlar bi boka yarar da düşer ev fiyatları. bekliyoruz.
0
erty_ksk
(30.10.20)
Dolar birikimi bozup da, kira geliri olsun diye oturmayacağınız ev almak bu ekonomide doğru değil. Birincisi, alacağınız kiranın veya eve bulacağınız kiracıların sürekliliği olmayacak. İkincisi, ya vazgeçtik satalım derseniz de acayip zarar edeceksiniz. Bu devirde gayrimenkul ile ilgili yapılacak en mantıklı yatırım, kurumsal kiracısı olan dükkan/mağaza almak. Şimdi sizi dürtüyorlardır, bu para böyle beklemez, gidin bir şey yapın falan diye...
0
malheiros
(30.10.20)
dolar, euro ya da altın en az %10 artıyor yılda
alabileceğin kiraya göre hesapla

mesela altın artışını dikkate alalım
sene başında 400 tl diyelim

1 kg altının olsa 400.000
şu an 495.000 TL

95.000/12= 7.916 TL
bu kirayı alabileceğin, vergi vermeyeceğin, kiracısıyla uğraşmayacağın, tadilat yaptırmayacağn bir ev bulma ihtimali?

şu an oturduğunuz ev kötüyse yeni evi oturmak için alıp mevcut evi kiraya vermek dışında döviz/atın kalmak mantıklı
0
bir soru sorcam
(30.10.20)
Faiz bu konuda daha temel ve direkt bir etken.
0
dunal
(30.10.20)
Bu devirde yatırımlık ev alınmaz, alınacaksa oturmalık ev alınır. Paranız dövizde ise bırakın dursun, hiçbir şey yapmazsanız mevduat getirisi alırsınız ayda 100$ getirse evinizin masraflarını karşılar. 1 ay önce ile şimdi arasında 60 kuruş fark var.

Benim size tavsiyem paranızı değerlendirmenin başka yöntemlerini araştırın.
0
burka
(30.10.20)
Benim düşüncem ev TL olarak düşmez, 1.000.000 TL'lik evi çok acil ödemesi olmayan kimse 900.000 TL'ye vermez, örneklerini gördüm ama Dolar karşısında sürekli erir.

Kimse Zararına sattım demek istemiyor, beklerim çıkar düşüncesinde hele bu sene faiz düşünce fırlayan evler de olunca belki ileride yine bir faiz düşüşü gerçekleşir de evi satarız kafası oluştu.

Ben nisan'a karada beklemeyi düşünüyorum sonrasında alacak gibiyim.
Bu da buraya not olsun.

Bu sene bir garipti, nisan başında evi olan ile doları olan iki kişi olsun, istanbulda bir site için örnek verirsem ev alan da dolar kadar kazandı, 6 aydır da kira geliri elde etti.

Ama bu faiz düşümü ile ev artışı seneye olmasa dolar daha çok getirirli olurdu gibime geliyor.
0
liberal
(30.10.20)
Ev fiyatlarındaki artışlar gerçekçi değil. Neredeyse 1 senedir baktığım bir muhitte fiyatlar %20 arttı ama satış yok. Aynı ilanlar dönüp duruyor. Emlakçılar da ben evini pahalıdan satarım diyip mal sahiplerini çekebilmek için fiyatları şişiriyor. Kiralıklar da satış fiyatına oranla çok düşük rakamlara ancak talip bulabiliyor. Yoksa onlar da dönüp duruyor. Yatırım için ev, piyasanın çok altında denk getiremezsen mantıklı değil.
0
arnold schwarzeneger
(30.10.20)
Ev fiyatları TL bazında düşmez ancak kira geliri olsun diye ev almak olabilecek en kötü yatırımlardan biri. Döviz bazında ev fiyatları ise sürekli düşüşte. Ben olsam dövizde tutmaya devam ederim.
0
roket adam
(30.10.20)
(5)

Sosyal fobi, yalnızlık, bir baltaya sap olamama

huçi kuçi
Başlıktaki üçlü, 25 yıllık yaşamımın gelip dayandığı noktayı en iyi özetleyen kavramlar. O kadar ki, durumumu tarif ederken bunların üstüne bir şeyler eklemek, bu genel olgular altındaki özel konumumu belirleyen detaylardan bahsetmek bile bana lüzumsuz görünüyor. Bu saate kadar hep bir asalak olarak
Başlıktaki üçlü, 25 yıllık yaşamımın gelip dayandığı noktayı en iyi özetleyen kavramlar. O kadar ki, durumumu tarif ederken bunların üstüne bir şeyler eklemek, bu genel olgular altındaki özel konumumu belirleyen detaylardan bahsetmek bile bana lüzumsuz görünüyor.

Bu saate kadar hep bir asalak olarak yaşadım, 25 yaşımda bile halen ailemin sırtında yük olmaya devam ediyorum. Hiç iş deneyimim olmadı. Paraya dönüştürebileceğim bir meziyetim de yok, kelimenin tam anlamıyla vasıfsızım. Felaket korkağım ayrıca, başkalarının kafasından benimle ilgili neler geçtiğini düşünmeden adım bile atamıyorum. İnsan içindeyken kendimi hilkat garibesi gibi hissediyorum. Acınası bir yaratığım. Güvenli alanımın dışında bulunduğum anlar, etrafımdaki insanların her hareketimde ve her sözümde bir acayiplik saptadıkları düşüncesiyle çarpışarak geçiyor. Hiçbir şeyi sıradan bir insan gibi doğru biçimde yapmayı beceremiyorum. Basit, gündelik bir diyaloğu bile geride utanç duyacağım bir anı bırakmadan tamamlayamıyorum. Bu da beni az konuşmaya, insanlarla ilişkilerimi asgari düzeyde tutmaya itiyor. Yalnızım, hiç arkadaşım yok. Günlerim evde oturarak geçiyor. İnternette geziniyorum, oyun oynuyorum, bir şeyler okuyorum, müzik dinliyorum, haberlere bakıyorum vesaire vesaire... Kendimi ikna edebildiğim zamanlar, ara sıra dışarı çıkıp deniz kıyısında öylece yürüyorum. Yürüyen bir boşluğum. Kapasitemin sınırlarına dayanmış gibiyim. Görülecek yeni bir şey yok, daha ilerisi yok. Herkese rolleri dağıtılırken beni es geçmişler sanki, senaryodaki yerime dair hiçbir fikrim yok. Mantığım, bundan böyle bu varoluşu sürdürmenin anlamsız ve acı verici bir çırpınış olacağını söylüyor. Bu yargıyı başkasının ağzından duymak gurur kırıcı olurdu ama doğruluğuna itiraz edemiyorum. Yine de olduğum kişiyi bazı yönleriyle seviyorum. Hayatta olmayı yeğliyorum. Ancak hayatımla ne yapacağımı bilmiyorum. Baştan yanlış temeller üzerine kurulmuş bir kişiliğim var, başarısız bir ürünüm. Böyle gitmeyeceği çok açık.
0
huçi kuçi
(30.10.20)
Öncelikle kendine acımayı bırakmadıkça bu durumun düzelmeyeceğini bilmelisin. İki şey insanı başarısız yapıyor; birincisi “benden bi halt olmazı kabullenmek” diğeri de “benim suçum değildi deyip hatalar için başkasını suçlamak”

Hayatta başarının en önemli sırrı da pes etmemek. Çok boş laf gibi gelebilir ama hayatın her alanında bu kesin kaidedir. Bazıları şanslıdır/yeteneklidir çok uğraşması gerekmez ama başkası için çok uğraşmak gerekliliktir.

Tenis, piyano ve gitar eğitimi aldım. Hepsinde orta düzeye gelince pes ettim. Halbu ki benimle devam edenlere baktığımda iyi seviyelerdeler. Örneğin profesyonel olduğu halde başarılı olabilmek için bir tenisçi haftada kaç kez topa vuruyordur? Gerçekten binleri buluyor. Hayatın her ayrıntısı böyledir. Bir hedef belirleyip pes etmeden devam edersen başarmamak için dünyanın en şanssız insanı olmalısın ve emin ol o kişi sen değilsin.

Asosyallik konusunda bi tavsiye verecek olursam ancak psikolog tavsiyesi verebilirim.

Yaşım senden büyük ve mesleğim artık kazandırmıyor ve işsizim. Çok azimli olmasam da aöf yönetim bilişim sistemleri okuyup yazılım öğreniyorum kendi çabamla.

Son olarak da; eğer bu senin için anormalse ve normal olmak istiyorsan bir sorun olduğunu kabullenip yardım almalısın.
0
Unde bach canim
(30.10.20)
Sakin ol. Bu dönem yaşamakta olan insanların herhalde 4/10 bu şekildedir.
Bakış acini ve şimdiye kadar yaptığın şeyleri yapma biçimini değiştir bence...
0
fempusay
(30.10.20)
Bir yardım almadan sosyal fobiyi aşabilirsiniz ama yardım alarak daha kolay bir süreç geçirirsiniz bence. Hayatınızı bu kadar etkileyecek seviyede olduğuna göre almanız iyi olur. 1-2 sene önce sizinle aynı şeyleri hissediyordum, şuanda da özgüven patlaması yaşamıyorum ama, rezil olma korkum yok. Düşüncelerimle savaşmıyorum kabullenip geçiyorum. Kendimizi kastıkça daha da sıkıntı çekiyoruz. Ben karakter olarak da içedönüğüm. Ailem ve 3 4 kişi hariç çok yakınlığım yok, bu bana normal geliyor aslında. İyiki çevremde çok insan yok yani mutluyum bu durumdan. Ancak kendime eziyet etmeyi de bıraktım. Psikologtan yardım almak bana iyi geldi.
0
Hazelelif18
(30.10.20)
Hayatı yeniden keşfedin ve iyi hissetmek diye iki kitap var. Kendi kendine yardım, terapi kitapları. Oku mutlaka. Testleri çöz onlardaki.
0
black mamba
(30.10.20)
Psikolojik danışmanlık yapacak bilgiye sahip değilim ama 25 yaş bir şeyi düzeltmek için hala çok erken.
0
arnold schwarzeneger
(30.10.20)
(8)

Koşu ayakkabısı önerisi

Sakinolmamlazim
Yeni yeni koşmaya basladim.Özellikle STKlarin düzenlediği yardım koşullarına katılmak bana yaşam enerjisi veriyorBunun için de koşu ayakkabısına ihtiyacım var, çok profesyonel değilim henüz. neler onerirsiniz?Not: böbreğimi satmama gerek kalmayacak bir fiyat aralığında olursa çok sevinirim :)
Yeni yeni koşmaya basladim.

Özellikle STKlarin düzenlediği yardım koşullarına katılmak bana yaşam enerjisi veriyor

Bunun için de koşu ayakkabısına ihtiyacım var, çok profesyonel değilim henüz. neler onerirsiniz?

Not: böbreğimi satmama gerek kalmayacak bir fiyat aralığında olursa çok sevinirim :)
0
Sakinolmamlazim
(29.10.20)
kinetix koşu ayakkabıları bütçe dostudur :)
0
tabudeviren
(29.10.20)
Ben Decathlon'dan almistim. Memnunum.
0
Amaranta ursula
(29.10.20)
Under armour bayağı iyi bu konuda, indirimli fiyatları da fena değil bence.
0
lesfeuxdartifice
(29.10.20)
Trendyol'dan kinetix'e bak. Decathlon çabuk parçalanıyor.
0
Tochinoshin
(29.10.20)
koşmak ne güzel bir şey ya değil mi ama :)
ben size marka önermeyeceğim ama benden de size bir tavsiye olsun; eğer bulabilirseniz öncelikle ayağınızın yere basma biçimini ölçen bir mağazaya giderek koşarken nasıl bastığınızı öğrenmenizi öneririm. içe-dışa basma vs. varsa sadece marka adına güvenerek ayakkabı almayın, sakatlık yaşayabilirsiniz. mutlaka ayağınıza uygun bir ayakkabı tercih edin. iyi koşular.
0
semyasa
(29.10.20)
nike downshifter 9 güzel. ama denemeden alacaksanız 1 numara büyük alın.
0
fyodor fyodorovic
(29.10.20)
Başlangıç için Decathlon modelleri iş görür.
0
arnold schwarzeneger
(30.10.20)
@semyasa çok güzel bir duygu gerçekten. Bunu söylediğiniz iyi oldu çünkü korkunç bir şekilde içe basma problemim var
0
🌸Sakinolmamlazim
(30.10.20)
(7)

İlk Kira/Depozito/Emlakçı Payı Elden Mi Verilir?

yanqoue
Selamlar.Hafta içi çalıştığım için bu cumartesi ev bakmaya gideceğim. hafta sonu olması sebebiyle eft yapamayacağım için yaklaşık 6000 TL tutarındaki kira + depozito + emlak bedelini elden almak isteyebilir mi? Şimdi bu kadar parayı çekip yanımda taşımak istemiyorum, öte yandan elden almakta ısrar e
Selamlar.
Hafta içi çalıştığım için bu cumartesi ev bakmaya gideceğim. hafta sonu olması sebebiyle eft yapamayacağım için yaklaşık 6000 TL tutarındaki kira + depozito + emlak bedelini elden almak isteyebilir mi? Şimdi bu kadar parayı çekip yanımda taşımak istemiyorum, öte yandan elden almakta ısrar ederse günlük para çekme limitimi aşma durumu var. Genelde nasıl yapılır bu ilk ödeme işlemi?
0
yanqoue
(29.10.20)
Hiçbir şeyi elden vermek gibi bir durumda değilsin. Hepsini ayrı ayrı EFT yap. Tatil olsun, sanane. Sen yap EFT’ni. Günü gelince hesaba geçer o.
0
pass
(29.10.20)
kira+depozito evsahibine komisyon emlakçıya gidecek.

haklısın parayı almadan kontrat yapmayabilirler emlakçıya bir miktar kaporayı elden verir sonra hesaptan düşebilirsin. hangi bankaları kullandıklarını öğrenir hızlıca hesap açıp havale yapabilirsin. haftasonu da olsa hesaplarına geçer.
0
orpheus
(29.10.20)
Bankadan yapmak ve açıklamasına detay yazmak, ileride oluşabilecek anlaşmazlıklar için faydalı olabilir. Örneğin bu ayı ödedin, ödemedin veya şu ayda eksik mi vermiştin sanki vb.
0
EasyTiger
(29.10.20)
Kontratta ilk kira depozito alınmıştır yazmıyor ki. Niye tuttursunlar. Velev ki ôyle ptesi öğlen tatilimde gelin o zaman yanınızda yollayayım parayı dersiniz.
Biz akşam kontrat yapıp ertesi gün göndermiştik hepsini. Bu devirde kimseye elden bir kuruş vermem ben.
0
cilekli pasta
(29.10.20)
Komisyonu elden isteyebilir eğer kurumsal bir firma değilse. Sözleşme yapıp depozitoyu belirttiğin sürece elden vermekten de sıkıntı çıkmaz.
Depozito ve kirayı ise ev sahibinin hesabına ayrı ayrı ve açıklama kısmına "şu no'lu dairenin kirasi" ve "şu no'lu dairenin depozito ödemesi" şeklinde yaparsın. Hatta böyle yap. Elden verme.
0
etna
(29.10.20)
- Elden isteyeceklerini çok sanmıyorum ama isterlerse de vermek durumunda değilsin. Hatta verme.

- Haftaiçi hangi bankalar ile çalıştığını sor. Ben sormuştum, Ziraat Bankası'nda hesabı vardı ev sahibinin. Benim de aktif kullanmadığım bir hesabım var orada. Tedbiren oraya paramı aktardım, haftasonu da havale yapmıştım. Yani diyeceğim o ki şimdiden ev sahibinin hangi bankada hesabı olduğunu öğren, baktın evi çok beğendin hemen halledersin. O bankada kendi hesabın yoksa bile ailen, güvendiğin yakın bir arkadaşın yardımcı olabilir. Emlakçıyı haftaiçi de ödesen olur.

-EFT/havale fark etmez, işlem açıklamasına mutlaka ve mutlaka parayı neden yolladığına dair açıklama yaz.
0
Lethe
(29.10.20)
Emlakçı kendi komisyonunu elden alamazsa KDV isteyebilir.
0
arnold schwarzeneger
(30.10.20)
(7)

intermittent fasting ve bcaa kullanımı

ozgurluk savascisi
if yapıyorum. açlığın son saatlerinde ağır bir idman yapıyorum. (ağırlık ve kardiyo içeren) dolayısıyla kas yıkımını engellemek için bcaa'ın aromasız ve sıfır kalorili, iğrenç tadlı ürününü kullanmayı düşünüyorum. sorum şu bcaa if i bozar mı? sıfır kalorili olanını tercih ettim bunun için ama okuduğ
if yapıyorum. açlığın son saatlerinde ağır bir idman yapıyorum. (ağırlık ve kardiyo içeren) dolayısıyla kas yıkımını engellemek için bcaa'ın aromasız ve sıfır kalorili, iğrenç tadlı ürününü kullanmayı düşünüyorum. sorum şu bcaa if i bozar mı? sıfır kalorili olanını tercih ettim bunun için ama okuduğum bazı makaleler bozduğunu söylüyor, bazıları ise bozmadığını. teknik olarak sıfır kalori bozmamaması lazım ama?
0
ozgurluk savascisi
(23.10.20)
çiğneme aktivitesinin bozduğunu söylüyorlar. eğer içecek bir şey ise o dediğin o zaman bozmaz.
0
theseachange
(23.10.20)
Bildiğin toz BCAA, suya karıştırıp içilecek.
0
🌸ozgurluk savascisi
(23.10.20)
Açlık halinde yapılan antrenmanlarda vücutta oluşan reaksiyonlar nedeniyle daha fazla aminoasit glikoza dönüşüp kan şekerini yükseltip insülin salınımına neden olduğu için, 10 gramlık bcaa alımları görmezden gelinir IF gibi süreçlerde, bozmaz denmesinin nedeni o.
0
angelus
(23.10.20)
mTOR tetiklenmesin kaygın yoksa çok problem değil. Ama BCAA çok gerekli bir destek de değil.
0
arnold schwarzeneger
(23.10.20)
Biraz açar mısın Arnold?
0
🌸ozgurluk savascisi
(23.10.20)
IF’in otofajiye sebep olması mTOR’un inhibe edilmesiyle oluyor. Yani IF’ten anti aging vs. tarzı sağlık yönünden beklentilerin varsa BCAA kullanımı işin o kısmını sekteye uğratabilir.
0
arnold schwarzeneger
(23.10.20)
Anladım teşekkürler.
0
🌸ozgurluk savascisi
(23.10.20)
(10)

Mesaj atmayan erkek

Lanovaromana
Selamlar, Birkaç haftadır biriyle görüşüyorum, daha herşey tabi ki çok yeni, birbirimizi tanımaya çalışıyoruz. Bu kişi ile daha ilk tanıştığımda kendisini beğenmiştim ama o bir daha birşey yazmamıştı. Haftalar sonra ben birşeyler yazdım, biraz mesajlastik, ilerleyen günlerde görüştük, sonrası da yav
Selamlar,
Birkaç haftadır biriyle görüşüyorum, daha herşey tabi ki çok yeni, birbirimizi tanımaya çalışıyoruz. Bu kişi ile daha ilk tanıştığımda kendisini beğenmiştim ama o bir daha birşey yazmamıştı. Haftalar sonra ben birşeyler yazdım, biraz mesajlastik, ilerleyen günlerde görüştük, sonrası da yavaş yavaş görüşe görüşe devam ediyor. Bazen o bazen ben yazıyoruz. Geçen salı görüştük, bana göre müthiş bir gün geçirdik ve dün akşam yani Perşembe akşama kadar hiçbir şey yazmadı, aramadı sormadı ve attığı mesaj da bulduğu bir video ile ilgiliydi.
Duygusal bir kişi olsam da bir yandan rasyonelim. Kişinin karakteri ile ilgili olabilir derdim ama herkes için doğal olan birşey varsa bir kişi hoşumuza gidiyorsa konuşmak ve görüşmek isteriz diye düşünüyorum. Bu konuda duyuru erkeklerinin fikrini almak isterim. Netekim ben bir kadın olarak arıyor soruyorum beğendiğim kişiyi ve tabi ki benzer ilgiyi bekliyorum. Kendisine sormak istiyorum ama darlamak da istemiyorum.
Teşekkürler.
0
Lanovaromana
(23.10.20)
Arayip sormadigim kadinla ilgilenmiyorum demektir. En iyi ihtimalle, seks ihtimali icin arada yokluyordur.

Aradigin popstar o degil.
0
alperz
(23.10.20)
“Netekim bir erkek de arıyor soruyor beğendiği kişiyi”
0
pass
(23.10.20)
İstemiyor olabilir ama başka konular da olabilir. Sevgilisinden yeni ayrılmıştır. Çok yoğundur. Bir süre ilişki düşünmüyordur.
0
stewie
(23.10.20)
Kimi erkek öyle olur, senden çok çok hoşlanmış da olabilir yani. Bunu en iyi yanyana geldiğinizde anlarsın.
0
antihero
(23.10.20)
yazmazsa yazmasın boşver sen de ona aynı şekilde davran. yazmak isteyen ölüm döşeğinde olsa bile yazar, görüşmek isteyen kenya'da bile olsa gelir görür. çok da şey yapmamak lazım.
0
principlei
(23.10.20)
İlgi göstermediğine göre pek de hoşlanmış görünmüyor. Ama ne olur ne olmaz diye tamamen iletişimi de kopartmak istemiyor. Yalnızlık zor.
0
Abdurrahman
(23.10.20)
genel olarak mesajlaşmayı sevmiyor olabilir mi? ne biliim bende böyle muhabbeti yarım bıraktığım falan oluyor yazmayı pek sevmediğimden.

halleri gelmişde olabilir.
0
selam
(23.10.20)
hoşlanmamıştır. emin olabilirsiniz.
0
hazen
(23.10.20)
Olmazsa olmaz olarak görmüyor.
0
arnold schwarzeneger
(23.10.20)
Boşver. Ruh eşin de olsa salla gitsin.

30 yas k

Hayatın en güzel öğrettiği şey bir erkek hoşlanıyorsa bunu görürsün bilirsin hissedersin. Kovalar yani.

Mesajlaşmayı sevmeyen erkek bile flört döneminde bir nebze farklı davranırdı.

@abdurrahman, +1 diyorum.
0
mobydick
(24.10.20)
(13)

Zemin katta yaşanır mı? Avantajları ve dezavantajları nelerdir?

halitkin
Bu aralar kiralık ev bakıyorum ve Zekeriyaköy'de, site içinde, güvenliği olan, nezih bir bölgede ev buldum. Kirası da konumuna göre iyi sayılır ama tek dezavantajı zemin katta olması.Zekeriyaköy ve uygun kirayı görünce sazan gibi atladım ama oturup düşününce "yanlış mı yapıyorum acaba?" dedim. Daha
Bu aralar kiralık ev bakıyorum ve Zekeriyaköy'de, site içinde, güvenliği olan, nezih bir bölgede ev buldum. Kirası da konumuna göre iyi sayılır ama tek dezavantajı zemin katta olması.

Zekeriyaköy ve uygun kirayı görünce sazan gibi atladım ama oturup düşününce "yanlış mı yapıyorum acaba?" dedim. Daha önce ara katlarda ve en üst katta yaşadığım oldu ama zemin katı hiç tecrübe etmedim. Her ne kadar güvenlikli, site içerisinde ve parmaklıklı pencereleri olsa da içime sinmedi. Ne bileyim deprem, yangın gibi durumlarda ne kadar güvenlidir mesela? Olası bir tesisat probleminde (boruların tıkanması) ilk göte gelen zemin kat mı oluyor? Börtü böceği, faresi, akrebi çok olur mu? Bahçede oynayan ve yoldan geçen herkesin sesini duyar mıyım? Bu arada zemin kat ama bodrum gibi değil. Kot farkından dolayı güneş alıyor.

"Zekeriyaköy gibi bir yerde 2000'e site içinde eşyalı ev bulmuşsun daha ne istiyorsun?" mu dersiniz yoksa "Zemin kat olduktan sonra semtin önemi yok!" mu dersiniz?
0
halitkin
(21.10.20)
benim aklıma gelen ilk şey zemin kattaki evin ne kadar soğuk olacağı toprağın soğuğunu çeken bir daireyi ısıtmak kolay olmayacak
0
nahtoderfahrung
(21.10.20)
güvenlik konusunda çok sıkıntı etmezdim ama ara katlara göre ısınması daha zor olur, ve altında başka bir kat yoksa rutubet problemi yaşayabilirsiniz.
yoldan geçen herkesin sesi direkt içeride olur evet, apartman girişine yakınsa kapı açılma kapanma sesleri, giren çıkan falan rahatsız edebilir. bir de eski binalarda en alt katta olunca millet zilini bilmediği kişilerin yerine sizin zilinize daha çok basar, başımıza geldi oradan biliyorum.
tesisat problemi olarak neyi kastettiniz bilemiyorum ama biz bir sorun yaşamadık o şekilde.
0
gkhncnzdgn
(21.10.20)
Bu eve güneş girmeyecek gibi, güneş girmeyen eve dert girer. Hem fiziki hem de psikolojik geridönüşleri nedeniyle olumsuz geldi bana. Bir de zemin kat çok ayakaltı gibi geliyor bana o da her anlamda rahatsız edici, bi mahremin olmaz gibi sanki.
0
angelus
(21.10.20)
Bence en büyük sıkıntı aşırı yağmurlarda evi su basması. Klozetin gideri tıkanırsa yukardan gelen su hop sizin eve taşar.
0
olaylar olaylar
(21.10.20)
ben de bu tarz bir evde oturuyorum, hatta bahçesi biraz daha bahçe bir yer. bir sene oturduktan sonra psikolojisi bozuluyor insanın. ara kat candır, canandır.
0
klassno
(21.10.20)
Siteyi biliyorum, ilanı da. Site o civardaki en ucuz olanlardan. Açık otoparkına dışarıdan elini kolunu sallayarak girebiliyorsun. Binalar da eski sayılır. Zekeriyaköy’ün o kısmında fiyatlar bu ara çok saçma. Emlakçılar fiyat şişirmeye çalışıyor. Yine de görmeye değer bir ev. Işık durumunu görerek anlamak lazım. Ben o civarda fotoğraflarda havadar görünen bir eve gidip mahzen bulmuştum.
0
arnold schwarzeneger
(21.10.20)
Böcek, karınca problemi çok olabilir bence. Bir de yeterince güneş almaz, ısınması zor olur.
0
isabella was a ginger
(21.10.20)
doğaya zemine yakın olmayı ben çok seviyorum. sokaktan geçenleri izliyorum, şıppadanak caddeye çıkabiliyorum. bence bu yönlerinden bakılınca epey keyifli bir deneyim.
0
neverguesser
(21.10.20)
hamamböceği ve fareler ilk sizin eve girer.
0
sizofren06
(21.10.20)
Ben de tercih etmezdim - çok ciddi derecede kasvetli görünüyor ev. Olası bir haşere basması, kanalizasyon sorunu, yağmur suyu akıntısı, vs durumlarında ilk etkilenen sen olursun, dışarısının da gürültüsü ve derdi en çok sana gelir. Fotoları perdesiz çekmişler ama bi de perde takarsan tam mezar gibi olur ev.
0
roket adam
(21.10.20)
Cevaplar için teşekkürler. An itibarıyla evi tutmaktan vazgeçmiş bulunuyorum.
0
🌸halitkin
(21.10.20)
Siz zaten vazgeçmişsiniz ama zemin katta ev tutmayı düşünen başkası okuyorsa diye yazayayım.

Gürültüden uyuyamazsınız. Oturamazsınız. Cidden, araba seslerini, koşturan çocuk seslerini, korna seslerini, tam camın önüne gelip telefonla konuşacak mal tiplerin sayısını küçümsemeyin derim.
0
hitokiri kenshin
(21.10.20)
böcek sorunu olur. dışarının tüm pisliği izmariti, çöpü, kiri b.ku püsürü evin içine girer, en azından kokusu. su basması, kanalizasyon tıkanıklığı sık yaşanır. tavsiye etmem.
0
alors
(21.10.20)
(4)

Günlük Proteini Ne Sıklıkta Almalı, (Fazla Alınca Sindirilemiyor mu)

onkiloversemtamamım
Tek seferde 55 gramdan fazla protein alımı yapınca vücudun sindiremediğini okumuştum. Günde yaklaşık 150 gr protein almaya çalışıyorum ve sabah 10 ve öğleden sonra 4'te intermittent olarak besleniyorum. Yani sadece iki defa yiyorum. İki seferde 75er gramdan bu kadar protein almamda bir hata var mı?
Tek seferde 55 gramdan fazla protein alımı yapınca vücudun sindiremediğini okumuştum. Günde yaklaşık 150 gr protein almaya çalışıyorum ve sabah 10 ve öğleden sonra 4'te intermittent olarak besleniyorum. Yani sadece iki defa yiyorum. İki seferde 75er gramdan bu kadar protein almamda bir hata var mı?
0
onkiloversemtamamım
(15.10.20)
spor yapıyorsan kilon x 1.2 veya 1.4 normali
0
nahtoderfahrung
(15.10.20)
Günlük kalori ihtiyacını aşmadığın sürece tek seferde ne kadar alırsa al hepsini sindirir; günlük kalori ihtiyacını aşarsan yine sindirir ama yağa dönüştürüp depo eder. Toksik etki doğal kişilerde 400-500 gramdan sonra ortaya çıkar, vücut yine sindirir ama bu sefer de atık madde üre kanda fazlalaşıp atılamadığı için zehirlemeye başlar.
0
angelus
(15.10.20)
Protein alımı kas proteini sentezini tetikliyor. Seyrek almak bu etkiyi gün sonu toplamında azaltabilir ama bu çok minimal bir etki. Ortalama insan için günlük toplam tüketimi takip etmek yeterli.
0
arnold schwarzeneger
(15.10.20)
Tek öğünde 30 gr sindirilebiliyor en fazla.
0
mobydick
(15.10.20)
(3)

instagramda gönderiye müzik ekleme

cosmicgadin
sanırım instagram üzerinden gönderiye müzik eklenemiyor ve ayrı bi programla ekleyip yüklemek gerekiyor. Bu programlar da ya kendi müziklerine izin veriyor ya da şarkının telefona indirilmiş olması gerekli. Daha kolay bir yol var mı?
sanırım instagram üzerinden gönderiye müzik eklenemiyor ve ayrı bi programla ekleyip yüklemek gerekiyor. Bu programlar da ya kendi müziklerine izin veriyor ya da şarkının telefona indirilmiş olması gerekli. Daha kolay bir yol var mı?
0
cosmicgadin
(14.10.20)
ekleniyor. bir kaç ay önce türkiye'ye de geldi o özellik. stickerların oradan bulabilirsin.
0
argent dawn
(14.10.20)
Hikaye ve reels için var sanırım sadece. Gönderi için ya yok ya da her kullanıcıya açık değil.
0
arnold schwarzeneger
(14.10.20)
Argent hikayeyi demiyorum. Gönderi. Hikayede ekleyebiliyorum ama videoyu Gönderi olarak paylaş dediğimde müziksiz kaydediyor veya direk Gönderi yaptığımda müzik seçeneği yok.
0
🌸cosmicgadin
(15.10.20)
(9)

sporun katkısı gerçekten %20 mi?

ahm1
kilo verme, göbek eritme, kaslanma (aslında kas alma olayı biraz daha farklı olması lazım) ile ilgili hangi yazıyı okusam beslenme %80, spor %20 etkiliyor diye yazıyor.ben bu olayda kendi hikayemi anlatıp sormak istiyorum. 2 sene önce skinny-fat olduğum için beslenmeme çeki düzen verip spor yapmaya
kilo verme, göbek eritme, kaslanma (aslında kas alma olayı biraz daha farklı olması lazım) ile ilgili hangi yazıyı okusam beslenme %80, spor %20 etkiliyor diye yazıyor.

ben bu olayda kendi hikayemi anlatıp sormak istiyorum.

2 sene önce skinny-fat olduğum için beslenmeme çeki düzen verip spor yapmaya karar verdim (boy 1,68, kilo 62-63 idi). 1 ay yüzdüm, sonra bir sakatlık oldu, 1 ay ara verdim, sonra 3,5 ay düzenli yüzdüm. bu yüzmelerin sadece son 3,5 ayında beslenmeme tam olarak dikkat ettim. öncesinde tatlı, mcdonalds vs. tüketiyordum ama yeni düzene geçmeye çalışıp geçememe durumu vardı, neyse.

3,5 ay boyunca haftada 4 gün yüzmeye gittim. sadece birkaç kere 3'e inmiştir bu sayı. bu süreçte, kendimi hiçbir zaman aç bırakmamama rağmen kilom bayağı azaldı. hatta bir noktadan sonra kilo almak istedim (alamadım, zorla yiyemiyorum), çünkü 59'a kadar düşmüştüm. evet, göbeğim gitti, kaslandım da ama genel olarak istediğimden daha cılız bir yapıya sahip oldum, bacaklar bayağı cılzlaştı, mesela diz kapağım bayağı görünür oldu ve kötü gözüküyordu açıkçası.

beslenmeme dikkat ettim, evet ama %70-80 arası sağlıklı beslenmişimdir. sabahları mesela iki dilim ekmekle birlikte (ekmek olmayınca baş dönmesi oluyor, B bilmem kaç vitamini varmış da unuttum şimdi, doktor 1-2 dilim ye demişti) peynir, zeytin, yumurta (sarı-beyaz), çay tüketiyordum. öğlenleri genelde yoğurdun içine 15-20 tane siyah üzüm (dışarıdaysam dürüm). akşam da genelde normal ev yemeği (tabii bunların hepsi her zaman sağlıklı olmuyor ama), mesela dolma, ıspanak, patlıcan oturtma, nohut, fasulye, bezelye vs.

ama bunların dışında gerçekten iki günde bir (en fazla 3) tavuk dürüm yiyordum. dürümün de lavaşı kalındı. sadece 1-2 kere içindeki patatesi çıkartmışımdır ama genel olarak boşver, o kadar da olur diyordum. tavuk dürüm yemiyorsam çiğ köfte dürüm yiyordum (yan masada oturan, dürümün içine nar ekşisi istemedi içinde şeker varmış diye, ilk defa orada duydum ama ben o kadar da olsun dedim, zaten kilo vermiştim). kimi zaman pide yiyordum. şimdi merak edip baktım, eve akşamdan sonra keyfine sürekli pilav üstü tavuk söylemişim ki ben pilav üstü tavuğa acayip ketçap basarım, hayal edebileceğiniz gibi değil (ketçabı bastıktan sonra da kendimi kötü hissediyordum ama şimdi anlıyorum ki gerek yokmuş üzülmeme). gecenin bir yarısı ders çalışırken kumpir söylemişim (öküz gibi de bir şey yolluyorlardı) vs. vs. ama dışarıda tavuk göğüs de yiyordum 3-5 günde bir. kimi zaman dayanamayıp onu da pirinç pilavlı yiyordum. yani işte baktığımızda %70-80 oranında sağlıklı beslendim diye düşünüyorum, %100 diye bir şey olamaz zaten, belki de olmamalı. bir tek tatlı konusunda çok katıydım. 3,5 ay boyunca 2 istisna dışında tatlı kesinlikle yemedim. canım da zerre istemedi, çünkü kas yapacağım diye çok rahat motive olabiliyordum.

yani ben bu süreçte kendimi aç da bırakmadım (ama zaten obur bir insan olmadığımı da not olarak ekleyeyim, kendimi bildim bileli az yerim, bir tek tatlı sayesinde kilo alıyorum işte) ama sadece tatlıya ve hamur işlerine dikkat ederek (dürümü hamur işinden saymıyorum ama spor yapmıyor olsam o da kilo aldırıcı bir şey olabilirdi belki, pideyi de nadiren yiyordum) ve ciddi spor yaparak bir noktadan sonra istemeye istemeye kilo vermeye devam ettim.

bunun sebebi nedir? kendimi aç bırakmıyor olmama rağmen kilo vermeye devam etmiş oluşum garip değil mi? yediğim dürümlere, pilavlara, sayıca çok olmasa da kumpirlere rağmen kilo vermiş olmam sporun etkisinin %20'den fazla olduğunu göstermez mi? yoksa onların bahsettikleri şeyle benim bahsettiğim şey başka mı?
0
ahm1
(14.10.20)
Hepsini okumadım ama öyle bir oran yok. Dinlenmeyle birlikte üçü de önemli. Kilo kaybı ise kalori dengesiyle ilgilidir. Sporu çok yapman ya da yemeği az yemen kas yağ dengesi açısından olmasa da tartıdaki değer açısından benzer etkiler gösterir.
0
arnold schwarzeneger
(14.10.20)
hepsini okuyabilirsek sevinirim.
0
🌸ahm1
(14.10.20)
ya skinny insanlardan nefret ediyorum bunu bir yazayım da önce.

sevgili skinny o boyun ve kilonla yediklerin şu an benim diyet yaparak yediklerimden bile az! yanında spor da olunca kilo kaybetmişsin işte. garip falan değil az yiyorsun. o yüzden skinny'sin zaten.

sen bir zahmet spor yapma çünkü insan gibi yemediğin taktirde hep skinny kalacaksın. zaten muhtemelen spor yapsan da bir şeye benzemeyecek vücudun çünkü skinny'sin.

nefretimi kustum iyice. iyi oldu bence.

pis skinny.
0
ozdek
(14.10.20)
@ozdek: skinny'lik bence bayağı kötü gözüküyor ama ya. nefret etmelik bir şey yok bence :)

ama gerçekten psikolojim bozuldu ya. bu olanlar 2 sene önceydi çünkü, yüzmeyi bırakınca tekrar tatlıya vs.'ye başladım ve şu an göbeğim o zamanki spor öncesi halinden de çok. göbeğime bakıp bakıp sinirleniyorum. offf neyse.

hele dışarıda insanlar görüyorum. bacakları, kolları çırpı gibi, göbeğe bir bakıyorum, of, böyle bir göbek yok, böyle bir şey nasıl mümkün olabiliyor, şaşırdım. "demek böyle tatlı yemeye devam edersem böyle olacağım" diyorum ben de. o yüzden imrenilecek bir tarafı yok bence. gerçekten kötü gözüküyor.

onun dışında üst bacaklarım da kalınlaştı şu son süreçte.

spor yapınca yine güzel oluyordum ya. hala o zamanki üst vücut fotolarıma bakar bakar dururum :)
0
🌸ahm1
(14.10.20)
85'ten 72'e şöyle düştüm boy 1.81

sabah kahve sadece
öğle yok
akşam 5'te spor 1 saat
4.30'da karbonhidrat küçük sandwich veya az makarna
6.30'da protein sade kırmızı et veya sade tavuk, yanında sebze.

arada bi tavuk döner atayım bu seferlik ketçap sıkayım sabah beynim dönmesin bi poca atayım, bi lavaştan bir şey olmaz vs vs vs dedikçe o kilo gitmiyor.

ilk 2 hafta vs çok zor. sonra bünye alışıyor.

birde düzenli uyku çok önemli.
0
duyurukullanıcısı
(14.10.20)
@duyurukullanıcısı: akşama kadar yemek yemeden nasıl yaşıyorsunuz ben onu anlayamadım açıkçası.

"bi lavaştan bir şey olmaz vs vs vs dedikçe o kilo gitmiyor." bunu okuyunca spor yapmıyorsunuz sandım ama e spor da yapıyorsunuz. bir lavaş nasıl etkiliyor anlamadım. bence bir deneyin, etkilemez herhalde ya.

bünyeden bünyeye bu kadar fark ediyor mu ki? yazdım işte. ortalama 2 günde bir dürüm yiyordum. nohutlu tavuklu pilav da cabası.
0
🌸ahm1
(14.10.20)
ben de 87'den 76'ya düştüm son 8 ayda. Ancak 87 kilo olduğum dönem fast food, bol mayonezli yiyecekler, bolca kızartma ve alkol ve tatlıyı çok tükettiğim dönemlerdi. İlk birkaç ayı sadece beslenmeyi düzelterek (azaltarak değil) zaten 80 civarına indim, son 3-4 aydır da bisiklet ve yüzme ile üstünü de alıyorum, baya göbekten de kurtuldum diyebilirim. Yani bu "katkı" konusu bulunduğun kilo ve ideal kilona uzaklığına göre değişebilir ama evet ben de beslenmenin inanılmaz önemli olduğunu düşünüyorum. Mesela artık tatlı yemiyorum demişsin, o bile acayip bi fark yaratıyor (bende yarattı açıkçası)
0
roket adam
(14.10.20)
@roket adam: tatlı "bile" derken? benim ilk bırakmaya çalıştığım şey tatlı zaten. sonrasında da hamur işleri geliyor. her gün bir tatlı yemek ve yememek çok şey fark ettirir. en çok tatlı ve hamur işi fark ettiriyor zaten. dürüm bana göre sağlıklı bir şey :)
0
🌸ahm1
(14.10.20)
Skiny Ahm1 Kardeşim.
Yazdıklarını okumak isterdim ama belirli bir yerden sonrası gerçekten yoruyor insanı.
Ben sana konuyu ana hatlarıyla bir özetliyeyim. Sen aradaki farklılığı kendin taktir et.
Kilo vereceksen diyet yapacaksın ve bunu sporla destekleyeceksin.
Kas yapacaksan spor yapıp bunu diyetle destekleyeceksin.
Günlük ihtiyacın olan kaloriyi şuradan hesapla.
www.agirsaglam.com
Telefonuna FatSecret uygulamasını indir. Yediğin içtiğin herşeyi yaz.
Günlük aldığın kaloriyi ve makroları incele, ilk verdiğim linkte belirtilen şekilde ayarlamaları yap.
Gün aşırı sporunu da yap.
Belirtilen ölçüler içinde kalmak şartıyla istersen kesme şekerin üzerine nar ekşisi sıkarak onu da yiyebilirsin.
Bunları uygula en geç 6 ay sonra sonuçları gör.
Hepsi bu.
Teşekkürü o kadar uzun yazma gerçekten okunmuyor, sıkıyor.
0
Mirket
(14.10.20)
(5)

İşyerine götürülecek öğle yemeği

cliquot
Yemekhane yemekleri çok kötü. Ofiste buzdolabı yok. Akşamdan hazırlanıp, sabahtan öğleye dayanabilecek yemek önerileriniz var mıdır?
Yemekhane yemekleri çok kötü. Ofiste buzdolabı yok.
Akşamdan hazırlanıp, sabahtan öğleye dayanabilecek yemek önerileriniz var mıdır?
0
cliquot
(12.10.20)
Her türlü zeytinyağlı (fasülye, dolma, enginar, pırasa, brokoli, bakla vesaire), patates salatası, makarna salatası, bakliyat salatası, kısır, humus, mücver... Yanına yoğurt ve tüketiyorsanız ekmek.
0
fotrsapka
(12.10.20)
Ton balıklı salata
Caesar Salata
Mediterranean Salata
0
nihannihan
(12.10.20)
Dolapsiz sekilde sabahtan oglene kadar max 4-5 saat dayanmasi gerekiyor, her sey dayanir.
0
kuehles blondes
(12.10.20)
Isı muhafazalı sefer tasları var. Her şeyi götürürsün.
0
arnold schwarzeneger
(12.10.20)
Reddit’te mealprepsunday alt başlığı var. Oradan fikir edinebilirsiniz
0
mutlu yillar sana
(13.10.20)
(24)

Ev sorusu

pinkman1
31 yasinda bir erkegin anne babasiyla birlikte ayni evde kalmasi normal midir?Elimizde 5+1 ev ve tamamen ozgurlukcu, hicbir seye karismayan,saygili anne ve baba bulunmakta.Farkli eve cikacak maddiyat var bu arada.
31 yasinda bir erkegin anne babasiyla birlikte ayni evde kalmasi normal midir?
Elimizde 5+1 ev ve tamamen ozgurlukcu, hicbir seye karismayan,saygili anne ve baba bulunmakta.
Farkli eve cikacak maddiyat var bu arada.
0
pinkman1
(12.10.20)
Bana 18 yaşını geçmiş birisinin maddi olarak da zorlanmayacak durumu varsa ailesiyle yaşaması hiç normal gelmiyor.
0
sta
(12.10.20)
Değildir. Bence iş güç sahibi olmuş kendi parasını kazanan herhangi bir bireyin ailesiyle yaşaması normal değil (yaş üst sınırı veremeyeceğim ama 30 yaşına gelip hala kendi parasını kazanmıyor olması da normal değil zaten). Bence.

Çok sonra edit: yeterli parası olan yetişkin bir insan ayrı eve çıkmayıp ailesiyle yaşıyorsa o insanın birey olamamış olduğunu düşünürüm. Bunun kadını erkeği yok.
0
pati
(12.10.20)
turkiye'de son derece yaygin ve normaldir.
0
baldur2
(12.10.20)
Türkiye’de normaldir ama imkan varsa ayrı eve çıkılması tercih edilmelidir. Sadece maddi değil manevi imkanlar da önemli.
0
pass
(12.10.20)
Bana normal gelmiyor.
0
astrid
(12.10.20)
Türkiye'de normalleştirilmiş bir durum ama bana doğru gelmiyor.
0
fotrsapka
(12.10.20)
isterse 20+1 ev olsun, ayrı ev ayrı evdir.

Yemek önüne konuyor, çamaşırların yıkanır, faturalara karışmıyosun vs.
Ayrı evin tek mevzusu eve istediğinde kız arkadaşını getirmen değil ki, mevzu: sorumluluk bilip bilmemen.

o nedenle ailesiyle yaşayan bunları bilmez diyerek rahatsız eder (kadın erkek farketmez)
0
lcha
(12.10.20)
Kesinlikle normal olduğunu düşünmüyorum. Icha haklı. Anne babanın saygılı, hiç birşeye karışmamasıyla alakası yok, sorumluluk kazanmakla, kendine yetmekle, olgunlukla ilgisi var. Temel ihtiyaçları ailesi tarafından karşılanan erkekler çocuk kalıyor çünkü, sonra kadınlardan da benzer şeyler bekliyorlar.
0
roket adam
(12.10.20)
Türkiye'de normalmiş gibi düşünülüyor ama sonucu Icha çok güzel özetlemiş.
0
SiyamkedisiZorro
(12.10.20)
normal değil, hele ki ayrı evde yaşayacak parası varsa ve erkekse.
0
rose parks
(12.10.20)
Hiç normal değil. 23-24 yaşa kadar Türkiye için normal olsa da ondan sonrası artık Türkiye için bile normal değil
0
indifferent
(12.10.20)
Farklı eve çıkmak için bir neden olması lazım. Evlenmek, başka şehire taşınmak, evin iş yerine çok uzak olması, Evde huzurun olmaması vs. gibi.

Ben ayrı yaşayacağım diye, ayrı bir eve çıkmak çok mantıklı değil. Boş yere zahmet + boş yere masraf.


.
0
kartallar yuksek ucar
(12.10.20)
yasim 32 ailemle yasiyorum :) erkegim. cok sukur isim de var.

bu arada kisa not duseyim kendi evinde kalmak gibi kendi kirani camasirini utunu halledebilmek gibi osuruktan teyyare seyleri de sorumluluktan saymak asiri ilginc.

ha diyorsan ki ben eve kari kiz atiyorum. biranin sarabin dibini buluyorum. gece sabahlara kadar disarilarda surtuyorum sabah eve geliyorum ailem de buna izin vermez ailemin kulturu de buna uygun degil, ciktigim kabugu da begenmiyorum
anormal gelir. sen eve cik tabii kardesim. temel ihtiyaclari giderebilmeyi de sorumluluk say.
edit, bu arada buna karsi cikanlar da.genelde kadinlardir cunku kadinlar evde daha fazla baski altindalar evde istediklerini yapamiyorlar. aileleri buna izin vermiyor. kadin ailesi ile yasacak eve sarhos kafa 12_1 de gelecek :)) bu mumkun mu? iste o yuzde anormal.
0
turbo sadık
(12.10.20)
Ayrı eve çıkmayı yücelten kadınlar seni manipüle etmeye çalışıyor, yeme.
0
arnold schwarzeneger
(12.10.20)
bence normal değil.

cinsiyetten bağımsız olarak bende kendi ayakları üzerinde duramayan, bağımlı bir aile ilişkisi olan ve birey olmayı becerememiş, konfor alanından çıkma cesaretinden yoksun, kendi bütçesini yönetme becerisi olmayan, annesine bu yaşta dahi donunu yıkatmaktan ve yük olmaktan rahatsızlık duymayan(yine cinsiyetten ve ama annem isteyerek yapıyor geyiğinden bağımsız) vesaire vesaire insan intibası uyandırıyor. tam olarak güven duymuyorum ve paylaşım alanlarımı sınırlı tutuyorum.

sağlık vb konular kapsam dışıdır.
0
Phoebe
(12.10.20)
turbo sadık harika özetlemiş.

Ben 30 yaşımdayım. Annemle yaşıyorum. Evde yemek yemem pek. Çamaşır-bulaşık desen zaten annemden daha iyisini yaparım. Ondan daha düzenli, disiplinli bi insanımdır. Eve getiremediğim kız arkadaşım olmaz. Tek gecelik dışında 3-4 gün özel zaman geçirmek istediğimde de para verip tatile yolluyorum. Hem ona hem bana iyi geliyo.

Annemle yaşıyorum, çünkü niye yaşamayayım? Babam yok, tek çocuğum. Annemin kuzusu olmadım hiç. Her zaman istediğim gibi yaşadım. 14 yaşında sigaraya başladığımda bile anneme ben sigara içiyorum dedim.

Şimdi kendi olamamış ergenler gibi “bana ne yaa ben ayrı eve çıkcam” desem çok saçma olur. Niye eşya aliim, ev kirası vereyim ki? Durduk yere hem de. Ev sahibi, bok püsürle uğraş dur bi de. Gereksiz.

Üniversitede 5 sene kendi evimde yaşadım. Hiçbir olayı yok aileden ayrı yaşamanın. Sen eziksen, ana kuzusuysan ailenle de yalnız da öylesindir. Objektif değerlendirme yapmaktan aciz, genelleme yapan insanları dinlememek gerek.
0
tek yaprak havlu
(12.10.20)
bence normal değildir. o yaşta ailesiyle yaşayıp bunalmayanlara da büyük saygı duyuyorum. yalnız yaşamak büyük oranda psikolojik bir rahatlık. eve sevgili atmak değil olay. yaşam koşullarını kendinin seçebilmesi. temizliğin gürültünün uykunun uyanmanın sohbetin partinin eve girmenin dışarı çıkmanın vaktine başka birini düşünmeden karar verebilme özgürlüğü. bunlar basit gelebilir ama bunlara bir kez sahip olduğunuzda, mahrum kaldığınız zaman ne büyük anlam ifade ettiğini görürsünüz. iki durumu da uzunca yaşamamış olanlar yorum yapmasa daha sağlıklı olur bence.
0
bohr atom modeli
(12.10.20)
Türkiye’de yaşıyoruz kültürümüze göre normal elbet ama bence mezun olan maddi manevi müsait insan evini açıp bir evi kendisi döndürmeli. İnsanın kendi evi çok başka, o sorumluluk biraz zor ama çok güzel bence.
0
cilekli pasta
(12.10.20)
Maddi durumum müsait, ailemleyim ama ayrı ev de açtım kendime.

Fakat Türkiye şartlarında, hele hele İstanbulda yaşayıp ortalama maaş alan birinin ya 2-3 arkadaşıyla bekar evi mantığıyla ayrı eve çıkması lazım, ki rezil bir yaşam, ya da fındık kadar evde istanbulun çevresinde dandik bir evde yaşayıp gezme yeme içme zevklerini komple feda edip birikim yapamaması gerekiyor.

Genelde erkek ayrı evde yaşamalı fikri de maddi durumu iyi olan arkadaşlardan geliyor ki aynı şekilde cevap veren 1-2 arkadaşın hem baba hem koca olarak maddi durumu iyi olduğunu biliyorum.

Turbosadık +1
0
KaraSakall
(12.10.20)
Bence normal.
0
Amaranta ursula
(12.10.20)
olabilir ama yaşantına bağlı olarak seni zorlayabilir de çok anormal denemez.
0
basond
(12.10.20)
genelleme yapılabilecek bir konu değildir. ne olacak yani, bir gün tek başına kaldıklarında holde ölü mü bulunacak bu insanlar? :) kaldı ki artık bu ülkede hayat şartlarının zorluğunu da düşünürsek, kendine ait özel bir odası varsa insanın, ailesiyle yaşamasında hiçbir sıkıntı yoktur.
0
matrix
(12.10.20)
Turbo Sadik noktayi koymus, uzatmaya gerek yok. 5 bin lira maas alip 2500 lirasini kiraya verenleri de hic anlamiyorum zaten.
0
baldur2
(13.10.20)
mesele çamaşır bulaşık sorumluluk falan değil. kız arkadaşınla buluştun ailenle yaşıyorsan eve mi getireceksin ya da sürekli otele mi para vereceksin. O yaşa gelip de bu konuda rahatsızlık hissetmeyende bir tuhaflık vardır bence.

Karşı cins mevzusunu geçelim. Normal arkadaş ağırlarken ne kadar rahat olabileceksin.

Hadi normal arkadaşı da geçelim, sürekli aynı ortamdasın ailenle ve bireyselliğin sıfır. Bahsedilen yaş cidden aileyle yaşamak için normal olmayan bir yaş. Benim üstte anlattığım kafa yapısında değilsen muhafazakar biriysen de evlenip kendi aileni kurarsın. Ben bu şekilde ailesiyle yaşayan birini tanıyorum. Kadınlar ciddiye almıyor bunu. Evlenmek istiyor, köye falan haber salmışlar birini bulsunlar diye. O kadınlar bile istemiyor bunu.

5000 maaş alıp 2500 ünü kiraya vermek bu konuda gayet normal bence. Tam hayatı yaşayacak dönemdesin. 2500 fazladan kenarı atsan 30 000 para yapar. 10 senede bir ev ya da araba anca alırsın ve hayatını verirsin.
0
indifferent
(13.10.20)
(14)

Uyku sorunları nasıl çözülür?

makarnacanavari
Mütemadiyen her gece uyku sorunu yaşıyorum. Genelde kötü düşünceler yüzünden.Kafamdan atamıyorum bir türlü.Nasıl çözerim?Var mı çözümü olan?
Mütemadiyen her gece uyku sorunu yaşıyorum.

Genelde kötü düşünceler yüzünden.

Kafamdan atamıyorum bir türlü.

Nasıl çözerim?

Var mı çözümü olan?
0
makarnacanavari
(12.10.20)
Çözüm diyemem ama akşam saatlerinde biraz yorulacak kadar yürüyüş yaparsanız daha rahat uyuyabilirsiniz. Hafif yorgunluk uyku kalitesini artırıyor. Kötü düşünceleri uzaklaştırmak için de sakin müzikler dinlenebilir yatmadan önce.
0
dissendium
(12.10.20)
Sabah 7 itibarıyla fazla enerjik 2 yaşında bir canavar annesiyim. Çok fazla yorgun oluyorum zaten. Müzik de işe yaramıyor.

Mesela çocuk 5 saat sonra uyanacak ve ben de uykudan eser yok.
0
🌸makarnacanavari
(12.10.20)
Bende de kötü düşünceler yüzünden anksiyete oluyordu ve kalbim çok hızlı çarpıyordu. Bu da uykumu kaçırıyordu. Ben çözümü yaran fıkralar, yaran diyaloglar vs. gibi başlıklarda buldum. Uykudan önce cihazlarımıza bakmamalıyız biliyorum ama biraz bu başlıklara bakıp gülünce (hatta bazen kimseyi uyandırmadan kahkaha da atıyorum) kafanız dağılıyor, sakinleşiyorsunuz. Ben bu yöntemle uyuyorum.
0
duma duma dum
(12.10.20)
Yinede gün içindeki aktivitenizi arttırın bence. Saat 7-8 den sonra bir şey yemeyin. Sağlıklı beslenmeye çalılın. Günde 1 fincandan fazla kahve içmeyin. Egzersiz ve meditasyon yapmak hem psikolojik olarak iyi hissetmenizi sağlar hemde uyumanıza yardımcı olur. Uyunaya çalışırken uyumaya çalışmak dışında bir şey yapmayın. Mesela telefonla oynamayın. Lavanta yağından faydalanalirsiniz. Mesela yastığınıza 1-2 damla yağ sürmek uyumanıza yardımcı olur. Bazı ağrı kesicilerde uykumu getiriyor ama düzenli Kullanmak için değil de uykuyu düzenlemek için nadiren kullanıyorum. Uyuyamamanızın psikolojik nedenlerini dğzenlemeye çalışın. Gece uyuyamasanızda sabah geç kalkmayın, gün içşnde uyumayınki akşam olduğunda uykunuz gelsin. Gece uyurken 4.5 hz frekans aralığında çok düşük volümde müzik dinlemenizi tavsiye ederim. Melatonin salgılanmasına yardımcı oluyor. Yalnız volümü düşük ayarlayın çok kısıkta olsa beynimiz algılıyor.
0
rapisa
(12.10.20)
günde 8000+ adım
az kahve
son 2 saat telefon yok
yemek de
0
megacracker
(12.10.20)
Aktivite artırmak imkansız çünkü sabah 9-13 arası bahçede takılıyoruz. 15-20 arası ise ev/bahçe hır gür.

Top oynamak, legolar, ağaçlara tırmanmak, yürüyüş, scooter, ev temizliği, yemek yapmak, çocuk yıkamak, çocuk doyurmak oturuyorum yani.

7-8'den sonra mideme sadece bitki çayı ve su gönderiyorum.

Lavanta yağı bir işe yaramadı.

Yoga yapıyorum biraz.

Uyumaya çalışmak dışında hiçbir şey yapmam.

Her sabah 6.30da uyanıyorum.

Gün içinde uyuma lüksüm zaten yok.

Çok hoş bir müzik listem var.


Yani rapisacığım, olmuyor.
0
🌸makarnacanavari
(12.10.20)
kötü düşüncelerin kaynağını çözmen lazım. iyi bir psikiyatr ya da psikologla görüşmelisin. bitki çayı ile olacak iş değil. evden çıkamam dersen online terapi yapan psikologlar var.
0
orpheus
(12.10.20)
uyku meditasyonu yap, onu dinlerken direktiflere uyduğun için kötü şeyler düşünemiyorsun. "nefesine odaklan, şimdi boynunu rahatlat" vs. vs derken beynin çevirdiği kötü sahneler zamanla silikleşiyor. hatta aralarda "aklına bazı düşünceler gelmiş olabilir bu normal şimdi geri dönelim" diyor. ve cidden seni uzaklaştırıyor düşüncelerden. ilk denediğinde işe yaramıyor gibi gelebilir, meditasyon öğrenilmesi gereken bir şeydir ve pratik yapılarak geliştirilir. yoga gibi düşün, bir kere denemiş birinin "yav yoga yaptım kaslarım da hiç rahatlamadı" demesi mantıksız ya. meditasyonu da düzenli yapınca daha çok fayda göreceksin, hele ki özellikle uyku için olanlarda artık bebek gibi uyuyorum. 10 dk'lık meditastonlar bitmeden uyumuş oluyorum. meditopia çok güzel uygulama, ücretsiz günde sadece 1 meditasyon veriyor, ne çıkarsa şansına. bir süre öyle kullandım sonra satın aldım. değiyor.
0
ofelia
(12.10.20)
Valla ben çözümü , sevdiğim tarz belgeselleri dinleyerek çözdüm.
duyabileceğin kadar kısık seste kulaklık ile dinliyorsun. hiç bir belgeseli 15 dk dan fazla dinleyemedim :)

bu benim için belgesel olur, sizin için podcast olur veya farklı bir alan olur. bu tamamıyla sizin tercihiniz.
0
janavarorion
(12.10.20)
Odanı yeterince karanlık tutabiliyor musun? Biraz da serinlik iyi gelebilir.
0
arnold schwarzeneger
(12.10.20)
Meditasyon olmuyor bana, tarzım değil ama uyku öncesi yoga da yapıyorum. Olmuyor.

Doktor olayı da birkaç kez gitmişliğim var gereksiz ilaçlar, işe yaramayan uyuşturucular, bağımlı yapıyorlar insanları. Kabul etmiyorum bu olayı. Odadan ziyade ev karanlık. Hep loştur.

Yani aslında koltukta uykum geliyor, gidiyorum yatağa uyuyamıyorum.

Belgesel dinlemek mantıklıymış. Hep müzik olmuştur hayatımda, sanırım biraz değiştirmek lazım :)

Teşekkür ederim
0
🌸makarnacanavari
(12.10.20)
Birkaç yıldır uyku problemi çekiyordum. Geçtiğimiz aylarda ansızın düzeliverdi. Hiçbir şey yapmadım. Psikolojik olduğunu düşünüyorum.
0
ruhen hastayim ben
(12.10.20)
benim de aynı durumdaydı. ne meditasyonlar ne yogalar, neredeyse burada yazan her şeyi denedim. 3-4 gün üst üste uyuyamayınca doktora gittim. çözümü antidepresanda buldum maalesef. sabah 6-7 de uyanıyor olsam da uykumu almış oluyorum artık. o yüzden memnunum epey
0
olmaz
(12.10.20)
@olmaz ben içmek istemiyorum. Bir ara içtim gerçi, ben değildim buna rağmen hala uyuyamıyordum.

Çocukken de böyleydim ben. Genetik olsa sanırım. Bilmiyorum.
0
🌸makarnacanavari
(12.10.20)
(6)

Çekingenlik

bbb_1
Arkadaşlar oldum olası çok çekingen bir adamım. Ama son zamanlarda iş değiştirmem ile bu durum daha da arttı. Farklı birimlerden birileriyle toplantıya girerken çok stresleniyorum , gece uyuyamadığım oluyor. Günlük hayatta da çok Farklı değilim. Tavsiyeniz var mi acaba?
Arkadaşlar oldum olası çok çekingen bir adamım. Ama son zamanlarda iş değiştirmem ile bu durum daha da arttı. Farklı birimlerden birileriyle toplantıya girerken çok stresleniyorum , gece uyuyamadığım oluyor. Günlük hayatta da çok Farklı değilim. Tavsiyeniz var mi acaba?
0
bbb_1
(09.10.20)
Valla ne derece faydalı olur bilmiyorum ama ben utanacagim ya da heyecanlanacagim durumlarda " Onlar da insan sen de insansın Amaranta, bunda cekinecek/heyecanlanacak bir şey yok." diye kendimi telkin edince geçiyor.

Bir de bu biraz bakış açısı ile ve olaylara şeylere yüklenen anlam ile de alakalı. Bir şeyi ya da bir kimseyi gözünde çok büyütünce ya da çok fazla anlam yükleyince o şeyin olası etkilerinden korkma olayı daha fazla oluyor bence. O yüzden en iyisi herkes ve her şey normal, abartmaya gerek yok. Hata yapmak çok korkunç bir şey değil en nihayetinde insanız cümlelerini daha sık düşünmek ve benimsemek bence.
0
Amaranta ursula
(09.10.20)
dideral deneyebilirsin, beta bloker olarak geçer, mesela bi şey söylediğinde, espri yaptığında vs.. dikkatler üzerine çekildiğinde kızarıyorsanız, konuşma yaparken heyecanlanıyorsanız eliniz titriyorsa, bu ilaç onu keser. bu bir örnek. zaten bu durumlara alıştıkça kendinize güveniniz gelir ilacı bırakırsınız. ilaç reçetesiz.
0
marlonbranda
(09.10.20)
çekingenliği kendi gerçekliğin olarak kabul ettiğin sürece kurtulamazsın. eğer bu durumun neden kaynaklandığını bilmiyorsan/farkında değilsen bu tarz durumları çözmeye çalışmak işine yaramayacaktır.

tanısı olmayan hastalığın tedavisi olmaz.

öncelikle çekingenliğin sana ve çevrene neler kaybettirdiğinin farkına var sonra bu durumun neden oluştuğunu çözmeye çalış sonrasında tedavi.

piskologlar veya iş hayatı koçları bu durum için yardımcı olabilirler.

not: piskolog değilim.
0
ludwig boltzmann
(09.10.20)
Ekleme olarak bir arkadaşım beni yemeğe çağırmıştı , bir şirketİn yöneticileri de vardı orada.Ben gitmedim ,çekingenlik yaptım . O gün oraya giden arkadaşlarımın ikisi bu şirkette işe başladı . Hala o şirkette çalışma ihtimalim bile yok.
0
🌸bbb_1
(09.10.20)
Toplantı ortamı senin için çok yüksek stres demek şu anda. Aynen spor yapar gibi önce daha az strese gireceğin sosyalleşme alanlarında antrenman yapmalısın. Seni yargılamayacağına inandığın arkadaş ortamları vs. ile başlayabilirsin. İnsan adapte olarak gelişir. O iş de adım adım.
0
arnold schwarzeneger
(09.10.20)
Yaşadığın bu durum çok normal. Biyolojik olarak yaradılışımız bu şekilde. Bu konularda Sinan Canan ın youtube videolarına bakmanızı tavsiye ederim. Vücudun işleyişini öğrenince neyin neden olduğunu anlayınca daha iyi hissediyor insan. Bende aynı sorunları yaşıyorum. Uyku düzeni gün içindeki stres düzeyimizin kontrol edilmesinde çok önemli rol oynuyor. Normalde stres yapmayacağınız şey uyuyamayınca daha çekilmez bir hal alıyor. Birde yarın toplantı var dşye uyumadan topkantıya girşnce daha da zorlaşıyor. Ben bazen ilaç kullanıyorum. Ama bu çözüm değil. Çözüm vücudunuxun verdiği stres tepkisinin normal olduğunu kabul etmenizle ve sık sık bu tür toplantılara katılmakta.
0
rapisa
(11.10.20)
(2)

pull up (barfiks) yapamıyorum videodaki aynı işi görür mü

nahtoderfahrung
s.b.videohttps://www.youtube.com/watch?v=nFrnlqwvIE4
s.b.
video
www.youtube.com
0
nahtoderfahrung
(08.10.20)
Kanat kasını barfiks kadar vurmaz bunlar ama geçiş için inverted row iyi bir başlangıç. Zaten bazı gösterdiği hareketler barfiksten daha zor.
0
arnold schwarzeneger
(08.10.20)
amacın barfiks yapabilir olmaksa önce scapula pull up sonra negative pull up sonra band assisted pull up seklinde progression yapabilirsin
0
bay b
(08.10.20)
(11)

ekonomik mutsuzluklar

mg3929
20bin euro civarı param vardı. sattım borsaya girdim çünkü daha çok paraya ihtiyacım vardı. 6-7 aydır tüm paramla borsadayım, bugün baktığımda 20bin euro üzerine maksimum bikaç yüz euro koyabiliyorum güncel kurda. bu tc devletinde yatırımla para kazanmak hayal mi? ne var ne yok satıp euroya geçip ka
20bin euro civarı param vardı. sattım borsaya girdim çünkü daha çok paraya ihtiyacım vardı. 6-7 aydır tüm paramla borsadayım, bugün baktığımda 20bin euro üzerine maksimum bikaç yüz euro koyabiliyorum güncel kurda. bu tc devletinde yatırımla para kazanmak hayal mi? ne var ne yok satıp euroya geçip kafa rahat mı yaşasak?
0
mg3929
(08.10.20)
TL bu vaziyetteyken eğer çok sağlam bir şey keşfetmediysen bu dönemde Türkiye'de herhangi bir varlığa yatırım yapılmaz. Yanlış zamanda girmişsin.
0
synesthesia
(08.10.20)
Kime sorsan dövizini satıp borsaya girmeni önermezdi, en baştan hata yapmışsın zaten.
0
roket adam
(08.10.20)
anapara hala yerindeyse sikinti yok. Cikin bir an once, Turkiye'de borsada kucukleri ezerler
0
neverletyougodown
(08.10.20)
bir kaç yüz euro'nun tam olarak kaç yüz euro olduğu önemli bence. döviz, özellikle euro faizleri acayip düşük. 20 bin euro'ya 6-7 ayda %1'den hesaplasak 120 euro kadar bir faiz alırdın ki bu oranı veren de burgan ve fibabank görünüyor, diğerleri çok daha düşük.

bence euro mevduat'ın üzerinde getiri sağlamak küçük yatırımcı için küçümsenecek bir başarı değil türkiyede. borsa tabii ki daha fazla kazandırabiliyor ama belli dönemlerde. o dönemleri yakalayabiliyorsan zaten hakediyorsun daha yüksek kazançları.
0
gman
(08.10.20)
gman’e katılıyorum. Getiri mevduat ile karşılaştırılır öncelikle. Euro için fena kazanç değil bence.
0
arnold schwarzeneger
(08.10.20)
euro'da kalsan paranın değerini korurdun ama sorun değil, bu da sana hayat dersi olsun. 20k cok bir para değil bence. şöyle de düşünebilirsin, şans yanında yer alsaydı 20k euroyu cok rahat 60k yapabilirdin, mesela 4-5 ay önce pegasus hissesi 22 tlye düştü sonra 70 tl lere cıktı. orada kazandıgın için daha cok para koyacaktın ve en sonunda hepsini kaybedecektin. türkiyede para kazanmak hayal değil, hatta gelişmiş ülkelere kıyasla cok fazla fırsat vardı ama şu dönemde yok, dikkatli olmakta fayda var.

son olarak tavsiyem de şu: paranı euro, dolar, sterlin şeklinde bölebilirsin.
0
monicapp
(08.10.20)
Tc devletini bu konuda eleştirmek yerine borsada asıl olarak kimlerin parayı nasıl döndürdüğünü , borsanın kimlerin dükkanı olduğunu araştırmalısın. Yada borsanın tarihinden işe başla ..

Bu konuda her zaman fiziki altın almak daha az risk teşkil eder. Altın hesabı açarak bankayı da kâra ortak etmemek gerek.
0
Erva
(08.10.20)
borsada dönen oyunları, neler olabildiğini görüyorum ve bunların farkındayım. benim anlatmaya çalıştığım şey bu saatten sonra dövizin önünü alma imkanımız yok mu? borsada kazanmışken döviz bazında çok az kazanmış oldum. bu risk katlanarak artacak mı ya da artıyor mu? geç olmadan zengin olma sevdasından vaz mı geçmeli?
0
🌸mg3929
(08.10.20)
Dövizin türkiye tarihinde artmadığı bir dönem yok ki? Yani şu anki olaylar gerçekten bir haber değeri taşımıyor, zaten yüzde 10-20 artıyordu her sene, bu sene pandemi dolayısıyla daha çok arttı. Dövizin önü hiç bir zaman alınamadı, enflasyon bu ülkenin kronik bir sorunu yani.

Zengin olma sevdasındaysan çalışman gerekiyor, spekülasyon ile zengin olman için dayın olacak ki sana tüyo versin, o dönen oyunların tam içinde olasın.
0
roket adam
(08.10.20)
Seninkisi açgözlülük.
0
alfred
(08.10.20)
sen yat kalk anaparanı koruduğuna dua et
0
nuisance
(08.10.20)
(2)

Crossfit işe yarar mı?

tchuck
87 kiloyum, 74e düşmem lazım (boyun 178).94 kilodan düştüm buraya.sıkı diyet yapıyorum, ondan sonra da maslakta 1 saat 20 dakika kadar yürüyüş yapıyorum 7km civarı sürüyor. ve yolun yarısı yokuş yukarı. 600 kalori yaktığımı gösteriyor apple watch.neyse, bu çok fazla vaktimi alıyor ve her zaman vakit
87 kiloyum, 74e düşmem lazım (boyun 178).

94 kilodan düştüm buraya.
sıkı diyet yapıyorum, ondan sonra da maslakta 1 saat 20 dakika kadar yürüyüş yapıyorum 7km civarı sürüyor. ve yolun yarısı yokuş yukarı. 600 kalori yaktığımı gösteriyor apple watch.

neyse, bu çok fazla vaktimi alıyor ve her zaman vakit ayıramıyorum.
bu crossfit tarzı antrenmanlar oluyor, adını yanlış söylüyor olabilirim.

1er 2şer dakikalık setler halinde, kısa sürede yüksek kalp atışı sağlayan antrenmanlar var. zıpla, sıçra, bişey fırlat vs. gibi

bu tip antrenmanlar genelde 30 dakika civarı sürüyor, en azından internette gördüğüm kadarıyla.
bu yürüyüş yerine bu antrenmanları yaparsam/yapabilirsem bana olan kalori katkısı aynı olur mu? yoksa 1 saat 20 dakika boyunca tempolu yürümek kalori yakımı için daha mı iyi olur?

bu kilolardan kurtulmak istiyorum.
0
tchuck
(08.10.20)
Yürüyüşte çoğunlukla yağ yakarsın, Crossfit gibi temelde patlamalı çalışmalarda da çoğunlukla karbonhidrat harcarsın, bunun nedeniyle ilgili cevabı başka bir soruda vermiştim aynısını kopyalıyorum. Oradaki hızlı koşuyu (soru yağ yakımı için hızlı koşu mu yavaş koşu mu sorusuydu) sen kafanda Crossfit olarak çevir.

"İkisinin de kendine göre avantajları dezavantajları var. Yavaş tempo yapılan kardiyolar aerobik bir çalışma olduğu için enerjinin büyük bir kısmını yağdan karşılar; kas glikojenlerini çok aktif etmez bu tür çalışmalarda büyük oranda yağ yakılır ama böyle deyince "ovv ne süper o zaman 2 saat yürüyeyim deli gibi yağ yakayım" şeklinde bir fikir oluşmasın. Evet bu iki saatin büyük bir kısmında yağ yakılır ama çok yıpratıcı ve EPOC seviyesini zorlayan bir çalışma olmadığı için o 2 saatte ne yakarsan onu yakarsın, günün kalanına bir etki etmez. Ayrıca kas glikojenlerine çok etki etmediği için sürekli bu şekilde yapılan kardiyolar glikojen depolarının dolu kalmasına neden olur.

Hiit/interval-yüksek tempolu çalışmalar anerobik olduğu için enerjinin büyük bir kısmını karbonhidratlardan karşılar yağ depolarına çok uğramaz ama bunun diğerine avantajı şudur: Bu çalışmalarda kas glikojen depoları büyük oranda boşaltıldığı için sonrasında yediğiniz karbonhidratların büyük bir kısmı kaslarda depo edilir yağ olarak sentezlenmezler, ayrıca yıpratıcı bir çalışma olduğu için recovery aşamasına enerjinin büyük bir kısmı yağdan karşılanır. Yavaş tempo çalışmalarda bu ikisi olmaz ya da çok küçük düzeylerde olur. Bununla birlikte yapılan bilimsel çalışmalar az da olsa anabolik etkisinin olduğunu söyler.


Peki buradan çıkaracağımız sonuç nedir?

Sonuç şu: İkisinin birbirine karşı üstün olduğu taraflar vardır, günün sonunda (yağ yakımı özelinde) ikisinin artıları eksileri birbirini nerdeyse eşitler hale gelir ama en nihayetinde ikisinin de kendilerine göre avantajları vardır, o nedenle mantıklı olan ikisini de dönüşümlü olarak kullanmaktır, ayrıca yağ yakımı=diyet kuralını da unutmamak lazım."
0
angelus
(08.10.20)
Spor tecrüben yoksa crossfit antrenmanlarındaki teknik hareketler senin açından riskli. Patlayıcı egzersizleri arka arkaya dinlenmeden yapmak özellikle belli bir yaştan sonra sakatlığa davetiye.
Amaç kilo kaybı ise hedefin kalori açığı yaratmak. Bunu da tempolu yürüyüşle de sağlayabilirsin. Üstüne de haftada 3-4 gün ağırlık çalışması yaparsan vücudun da şekillenir.
0
arnold schwarzeneger
(08.10.20)
(7)

enjeksiyonun tersine ne denir?

kibritsuyu
yani enjektöre ilacı çektin, vücuda saplayıp zerk ettin. bu işlemin adı enjeksiyon.enjektöre ilacı çekmedin, vücuda saplayıp vücuttan bir şey çektin (adamın g.tünden kan alırlar kamil). bu işlemin adı ne? vardır di mi bir adı?
yani enjektöre ilacı çektin, vücuda saplayıp zerk ettin. bu işlemin adı enjeksiyon.

enjektöre ilacı çekmedin, vücuda saplayıp vücuttan bir şey çektin (adamın g.tünden kan alırlar kamil). bu işlemin adı ne? vardır di mi bir adı?
0
kibritsuyu
(08.10.20)
Drain
0
freebird5406_2
(08.10.20)
inject den geliyor diye zıt anlamlılarına baktım.

www.wordhippo.com

thesaurus.plus
0
qobel
(08.10.20)
@freebird5406’ün dediğinden transfer ettiğimiz drenaj var.
0
arnold schwarzeneger
(08.10.20)
eject kullanılıyor genellikle.
0
shadowfollower
(08.10.20)
yalniz eject bilgisayar terimi degil mi? bu amacla kullanmak dogru olur mu? ingilizceme tam guvenemedigim icin emin degilim; ama bence teyit lazim.

insert the disc
eject the disc

yani bu mantikla dusununce insert yerine inject demeliydik. diyemedigimiz icin bence tibbi anlamda eject demek yanlis olabilir.
0
buenosdias
(08.10.20)
Kan için draw veya collect blood. Vücut sıvısı içinse aspiration diye biliyorum.
0
curukturpkokusu
(08.10.20)
asıl amacım medikal değil, kullanım yeri de insan vücudu değil aslında.

şarap mayşesinden enjektörle örnek alacağım. klasik enjektörlerin ağzı daracık olduğu için posalı sıvıdan "x" yapamıyorum. eczaneye gidip asıl amacımın enjeksiyon değil de "x" yapmak olduğunu söylemem ve böyle "x" yapmaya uygun geniş uçlu enjektör (ya da enjeksiyon yapma amaçlı olmadığı için enjektör diyemeyiz, 'x'ektör diyelim) almam gerekiyor.

x yerine ne diyim?

kendime cevap: besleme şırıngası adı altında aradığım şeyi buldum, 50 cc'lik, iğnesiz, geniş konik uçlu. hatta kesip daha da genişletecek kadar uzun. ürüne ihtiyacım kalmadı ama bulana kadar da tarif ederken zorluk çektim. o yüzden merak ediyorum.
0
🌸kibritsuyu
(08.10.20)
(2)

bel ağrısına çözüm önerileri

zikardo
Evden çalışma döneminde ne yaptıysam bu bel ağrısına çözüm bulamadım.mutfak sandalyesi-> dandik çalışma koltuk->ikea çalışma koltuğu (JARVFJALLET)->bürosit çalışma koltuğu (File 9 modeli) şeklinde bir serüvenim oldu.arada bir de ikea dan skarsta yüksekli ayarlı masa aldım, ayakta çalışma olayını den
Evden çalışma döneminde ne yaptıysam bu bel ağrısına çözüm bulamadım.

mutfak sandalyesi-> dandik çalışma koltuk->ikea çalışma koltuğu (JARVFJALLET)->bürosit çalışma koltuğu (File 9 modeli) şeklinde bir serüvenim oldu.

arada bir de ikea dan skarsta yüksekli ayarlı masa aldım, ayakta çalışma olayını deniyorum fakat günde 8 saat ayakta excel işi de olmuyor, insan arada oturmak istiyor.

Gezerken bu aşağıdaki aparatlara denk geldim. Aranızda bunlarda daha önce kullanan var mı? acaba işe yarar mı? hangisini alsam? şeklinde sorularım var.

Bir yardımcı olun be gençler.

Not= 176 /120 kg ebatlarına er kişiyim, farkındayım en büyük sorun o göbek, kilo vermeden olmayacak. ama şimdilik kısa vadeli çözümler gerekli


ortho chair
www.hepsiburada.com

minder-1
www.hepsiburada.com

minder-2
www.hepsiburada.com
0
zikardo
(07.10.20)
Omurgayı sırt kaslarını biraz çalıştırmak daha etkili olabilir senin için, evde yapabileceğin backextension egzersizlerinden daha çok verim alabilirsin bi 10 dakikanı falan alır.
0
angelus
(07.10.20)
Kalçaya foam roller da uygulanabilir.
0
arnold schwarzeneger
(07.10.20)
(20)

Mesleğinizi seviyor musunuz?

dissendium
Mesleğinizi tutkuyla seviyor musunuz? 2020 Nobel ödülleri açıklandı. 2020 Nobel Fizik Ödülü'nü kazananlardan biri neredeyse 90 yaşında. O yaşa kadar mesleğini yapmış ve sonunda çok saygın bir ödül kazanmış. Siz mesleğinizi hayatınızın sonuna kadar yapmayı düşünüyor musunuz? Kendi adıma konuşayım. Mü
Mesleğinizi tutkuyla seviyor musunuz? 2020 Nobel ödülleri açıklandı. 2020 Nobel Fizik Ödülü'nü kazananlardan biri neredeyse 90 yaşında. O yaşa kadar mesleğini yapmış ve sonunda çok saygın bir ödül kazanmış. Siz mesleğinizi hayatınızın sonuna kadar yapmayı düşünüyor musunuz? Kendi adıma konuşayım. Mühendisim. İsteyerek tercih ettim, okudum ama çok seviyorum da diyemem. Türkiye'de bilim yapmanın zor olduğunu düşünüyorum. Belki kimya okusaydım araştırma isteğim daha fazla olabilirdi. Sizin de şu anki mesleğiniz dışında hayatınızın sonuna kadar yapabileceğinizi düşündüğünüz bir meslek var mı?

İkinci sorum da şu. Emekli olduktan sonra üniversite okumak ister miydiniz? 60 yaşında emekli olduğunuzu düşünün. Gidip de ilginizin olduğu bir bölümü okur musunuz? Yine kendi adıma konuşayım. Ben arkeoloji okumak isterdim. Şansımız olduğu sürece istediklerimizi hayatımıza sıkıştırabileceğimizi düşünüyorum.
0
dissendium
(07.10.20)
Doktor olabilirdim ve çok başarılı olurdum. Şu anki mesleğimde 15. yılım, işimi yaparken çok rahatım ve insanları yönetirken zorlanmıyorum. Başka bir iş olsaydı yine başarılı olurdum. Mesleğimi seviyor muyum? Seviyorum, evet.

60 yaşından sonra okul çekilmez. Sıfırdan bir meslek ya da bilim alanına girmezdim. Teknemle koy koy gezerim. Dünyaya bir kere geliyorsun. 60 bitti tekrar 60 yaşında olmayacaksın.
0
stewie
(07.10.20)
@stewie, mallık ne alaka?
0
🌸dissendium
(07.10.20)
muhendisim, meslegi seviyorum ama simdiki aklim olsa kesin tip okurdum zira maddi olarak kesinlikle tatmin etmiyor. olene kadar farkli sekillerde sektorde devam ederim herhalde, erken emeklilik gibi bir planim yok zaten lotoyu vurmazsam imkani da yok.

okul dedigin bir noktadan sonra hamallik, tezin savunmasindan sonra kalemi kirdim, okul bittikten sonra senelerce kabus gordum. donmeyi hicbir sekilde dusunmuyorum.
0
cooperr
(07.10.20)
memnun değilim. mesleğimden nefret etmiyorum ama sevmiyorum da. zaten ömür boyu aynı mesleğe devam etmeyip bir noktada değişiklik yapmayı hedefliyorum.

o yaştan sonra okumak istemezdim. uysal birisi olduğumdan zamanında mühendislik isteğimde diretememiştim. hoş alanından bağımsız tanıdığım tüm mühendisler şikayetçi ama işte içinde kalıyor insanın. o yüzden yaştan bağımsız okumak isteyeni de anlayabiliyorum.
0
pink cadillac
(07.10.20)
60 ı geçtim ben normal üniversite okduğuma pişmanım. Bu ülkede okunmaz.
0
insomniac
(07.10.20)
Bu ülkede en zor şey okumak ve çalışmak. Paran varsa yaşamak güzel.

Bilen bilir iti mimarlık terkim. Şu ve elektrik ustalığı yapıyorum. Iyi para kazanıyorum. O kadar is geliyor ki telefonumu çoğu kez açmıyorum.

Yani çözüm okumakta değil. Uygu işi bulmakta. Mesela bizim mahalleye lastik tamircisi açıldı. Ne alana dedik. Adam hiç boş kalmıyor. Kısaca vizyon lazım.
0
luluki
(07.10.20)
Kimya mühendisiyim, mesleğimi çok seviyorum. Yine olsa yine seçerdim. Zaten istediğim tek bölümdü, öyle üniversite sınavına girip de puana göre seçmedim, çok önceden karar vermiştim. Çok bilim yapıyorum, ilim irfan yuvasında molekül tasarlıyorum fln değil kesinlikle, ama argeciyim ve az da olsa bilimle uğraşıyorum.

Ama, mesleğimi ne kadar sevsem de, @tolkien tam benim düşündüklerimi yazmış, +1 diyorum.
0
pati
(07.10.20)
Mesleğimi seviyorum. Ama para için zorunlu olarak yapınca işin tadı bazen biraz kaçıyor. Dolayısıyla hayatımın bir noktasında olur da param olur ve çalışmak zorunda kalmazsam mesleğimi daha keyifle yaparım diye düşünüyorum.

60'tan sonra üniversite okumam. Yani şu anki aklım olsa 10 sene önce de üniversite okumazdım, çünkü bir şey öğrenmekle üniversitenin çok bir alakası yok. Biraz network sağlıyor, biraz ilginç bir tecrübe, ama o kadar. Bir şey öğrenmek için üniversitenin faydadan çok zararı var şu an bence.
0
plutongezegendegilmi
(07.10.20)
Ben işimi seviyorum ama sonsuza kadar başkası için çalıştığım bir hayat düşünemiyorum. Hedefim hep kendimle alakalı, kendim için bir şeyler yapmak.

Okuldan nefret ediyorum ben. Gittim bir de yüksek lisans okudum tez döneminde dondurdum okulu nasıl bitecek bilmiyorum. Zaten kendimi bildim bileli tembel öğrenciyim okumak bana yaramıyor.
0
jazzabel
(07.10.20)
dün nobel fizik haberini görünce bu soruyu ben de kendime sordum.

ben de mühendisim ve mesleğimi seviyorum ancak bu tür bilimsel ödül almış kişileri vs. görünce yaptığım işin biraz fizik matematik bilen beyaz yakalıdan öteye geçemediğini de düşünmeden edemiyorum.

bu arada bu konu sadece türkiye ile sınırlı değil bence. yani görüyorum avrupa'daki mühendis arkadaşlarım da hemen hemen bizlerle aynı şekilde çalışıyorlar. buradaki esas neden, bilimin akademide yapılması ve ancak orada aktif şekilde gelişmesi.
0
makarnavodka
(07.10.20)
Ben işimi sevmiyorum, hiç de sevmedim. Avukatım, adliye gibi bir ortamda her gün söve söve iş yapmaya ve yaptırmaya çalışıyorum. Her gün iğrenç ötesi olaylara şahit oluyorum. Maddi bakımdan da kötü bir durumdayım. Kimseden emir ve talimat almadan serbest çalışacağım dedim, şimdi görüyorum ki tamamen bir yanılsamadan ibaretmiş bu düşüncem. Doğrudan veya dolaylı olarak yine birilerinden talimat alıyorsun her türlü; bu sistemin içinde böyle ilerliyor işler.

60 yaşında olsam, asla ama asla üniversite okumam. Öyle bir enerji ve motivasyon kalmadı bende. Gider bir ağacın altında kitap okurum kedi köpek severim.
0
vedatchilipeppers
(07.10.20)
Mesleğimi seviyorum. Hayat ne getirir bilinmez ama işimi severek yapıyorum. 60’ımdan sonra üniversite okumazdım. Bir konuya ilgi duymak ile o konuda akademik olarak bilgi edinmek farklı şeyler.
0
ruhen hastayim ben
(07.10.20)
Okuduğum bölümü (kimya müh + kimya) severek okumuştum ama yaptığım iş o değil. Biraz alakalı, o temelimi kullanıyorum ama aslında başka bir alan. Açıkçası işe aldılar diye girmiştim öyle gidiyorum yıllardır ama sevmiyorum işimi. Benim kafamın çalışma şekline uygun değil işin kendisi. Hayatımın sonuna kadar bu işi yaptığımı düşününce uykum kaçıyor. Benim için tek artısı fena para kazanmıyor olmam. Sonra diyorum ki vay arkadaş ne lüksün varmış da istediğin sevdiğin işi yapmak istiyorsun. Şu dünyada insanların ne kadarı bunu düşününebiliyor? Bilmem ki düşünmeli misin? Yoksa şükür edip işine mi bakmalısın?

Dünyanın şu düzeninde zaten hayatın sonuna kadar çalışacak meslek artık yok gibi görünüyor (ama ölene kadar çalışmak zorunda kalacağımız kesin). Her şey o kadar hızlı değişiyor ki.

60'ımdan sonra okur muydum bilmiyorum. Açıkçası okula gidersem öğrenmek için değil de bir iki insan göreyim, dışarı çıkmak için nedenim olsun diye olur. Yoksa içinde öğrenme isteği ve boş zaman varsa bir şekilde öğrenirsin diye düşünüyorum.
0
peki madem
(07.10.20)
İşi sevmiyorum ama iş dışı hayat standardımı da başka bir meslekle daha zor sağlardım. O açıdan çok şikayetim yok.
0
arnold schwarzeneger
(07.10.20)
Tutkuyla diyemem belki ama seviyorum mesleğimi. nefret ettiğim zamanlar da oluyor ama her alanda böyledir herhalde. Hayatımın sonuna kadar bu mesleği yapmayı geçtim hayatımın sonuna kadar çalışmak istemem zaten. ama çalışabildiğim sürece bu işi yapardım. İsteyerek okudum, yine olsa yine aynı bölümü okurdum. aklım bir yerde kalmadı. ama 60 yaşından sonra yeniden okula falan başlamam. okul pek sevdiğim bir şey değil.
0
aquarium
(07.10.20)
Bircok farkli bolum okudum ve bircok farkli firma ve sektörde calistim. Mevcut sistemde üniversite okumak da herhangi bir sirket bunyesinde meslek diye onume konan pozisyonlarda calismak da bana hicbir haz vermiyor artik. Zevkle yaptigimi kesfettigim bir aktivitede kendimi ilerletmek icin yeni bir diplomaya ihtiyacım olursa universiteye kayit olurum ama zaten o isi hakkiyla yapabilir hale geldiysem diplomaya da ihtiyac duymam muhtemelen.
0
passive aggressive
(07.10.20)
Evet seviyorum.
Şuan zevk alarak yapamıyor olsam da doktora bitince kadro bulabilirsem bir nebze olsun feraha kavuşacağımı düşünüyorum (umuyorum).
mühendislikte araştırma görevlisiyim.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(07.10.20)
ben sorunun ikinci kısmına cevap vereceğim, açıkçası şuan 60 yaşından sonra bana okul okutacak tutkularım yok. O iş ancak şöyle olur bence; misal burada yazıldığı gibi kişinin tutkusu arkeoloji, uzay, deniz bilimi vs vs olur ve o alana içine girmek için adam gider bir klube üye olur gibi akademiye kayıt olur, sonra orada network yapar.
Bunlar dışında şuan günümüzdeki mühendislik ve benzer bölümlerı sadece çarka dişli yani üretim bandına teknik eleman yetiştirmekten başka birşey yapmıyor.
Benim işletme/işletme yönetimi yüksek lisansım var iyi bir üniversiteden, bir ara doktora yapar mıyım diye düşündüm ama saçma geldi, her ne kadar akademiyi sevsem de işletme gibi bir alanda ilerlemenin tek amacı para kazanmak olurdu, ben zannetmiyorum ki normal bir insanın "iş/business" tutkusu olsun. şuan 20 yaşında olsam gider sanat tarihi yada deniz biyolojisi gibidir bölüm okuyup akademide kalırdım. Hele bir de yurt dışına kapağı atsan mükemmel keyifli olur sonra yapıştır kitap yaz makale yaz vs :)
0
bluewhale
(07.10.20)
İşimden nefret ediyorum. 60 yaşında emekli olabileceğimi de sanmıyorum sovyet eskisi ülkelerin yaşlıları gibi bizim nesil de o yaşlarda bimde kasiyerlik falan yapmak zorunda kalabilir emekli maaşı kuş kadar olacağı için.
0
nickimin hakkini veremedim
(07.10.20)
O yaşta kasiyerlik işi bile vermiyorlarki ülkemizde. Amerika bu konuda iyi ama bizde yaş ayrımcılığı var, hele 40 yaşından sonra işsiz kalın da görün gerçekleri, çoğu işyeri yaştan oturu sizi almıyor, çoğu ilan otuzbeş yaşı tavan yapmış, 35 yaşını asmamış diye sınır koyuyor ilanda.
0
rumpleteazer
(08.10.20)
(16)

sporda aşırı sıkılmak

matilda
Spor yaparken daha doğrusu cardioda çok sıkılıyorum. 30 dk boyunca minik bi bahçeye bakarak yürümek anlamsız ve sıkıcı geliyor. Sayaç da gözümün önünde olunca iyice sinirlerim bozuluyor. Gözlerimi kapatarak yürüyorum resmen. Sevdiğim şarkıları dinlemek bi nebze iyi gelse de yine de 30 dk geçmek bilm
Spor yaparken daha doğrusu cardioda çok sıkılıyorum. 30 dk boyunca minik bi bahçeye bakarak yürümek anlamsız ve sıkıcı geliyor. Sayaç da gözümün önünde olunca iyice sinirlerim bozuluyor. Gözlerimi kapatarak yürüyorum resmen. Sevdiğim şarkıları dinlemek bi nebze iyi gelse de yine de 30 dk geçmek bilmiyor. Siz nasıl geçiriyorsunuz bu süreyi? Bana işkence gibi geliyo da :(
0
matilda
(06.10.20)
Dizi izliyorum
0
sta
(06.10.20)
Hikaye okuyorum pdf formatta
0
helena
(06.10.20)
Game of thrones hikayeleri çok heyecanlı oluyor hatta hihi
0
helena
(06.10.20)
@helena ellerini bırakarak koşan cindir sşdfkdgkd
0
🌸matilda
(06.10.20)
podcast dinliyordum. kendi kendime gülüyordum millet bana bakıyordu orası ayrı :D
0
false pretension
(06.10.20)
güzel podcastler çözüm olabilir
0
KaraSakall
(06.10.20)
ben aynadan milleti seyrediyorum. yaptıkları hareketleri gözlemliyorum. önünde bahçe değil ayna olan yer varsa oraya geçebilirsin.
0
dafuq
(06.10.20)
30 dakikayi 15e indirip kosu tarzi hiit'e cevirilebilir. Hem daha faydali olur hem de yukselis ve inis anlarinda sure ve nabzi kontrol etmek zorunda oldugun icin baska sey dusunmeye vakit kalmaz, spora odaklanmis olursun. Tabii bu tam ters etki yaratip elde avucta olan spordan da edebilir, her gun bu iskence cekilmez diyerek. Ama yapilabilirse sayet; bir tasla iki kus (daha efektif spor ve can sıkılmaması) vurulacagi kesin.
0
onemoremile
(06.10.20)
Bu tarz cardio yerine bir sporu hobi edinebilir veya hiit tarzı atlamali zıplamalı cardio çalışmaları yapabilirsiniz. Ayni kaloriyi 5dk yakarsınız.
0
karacigerim vur kadehlere
(06.10.20)
cardio için boks öneririm.

hiit-boxing araştırın bi.

diğerlerinin alayı sıkıcı katılıyorum.
0
AlsterWasser
(06.10.20)
Birbirinden sikko diziler izliyorum. Anca öyle vakit geçiyor.
0
ruhen hastayim ben
(06.10.20)
kapalı salonlarda artık duramıyorum ne yaparsa yapayım olmuyor. denediklerim: müzik, kitap, çizgi roman, film, dizi, internet, youtube vs. bir xhamsters denemedim ama deneseydim de işe yaramazdı diye düşünüyorum. hamster değilim kardeşim o salonlarda duramıyorum.

kendimi sokağa atıyorum ona rağmen canım sıkılıyor ki misal son 40 günde falan 500 km civarı aynı rotada yürüdüm ama beyin tabi rotayı ezberliyor. rotayı değiştirmek işe yarıyor geçmişte ataşehir'den üsküdar'a, üsküdar'dan bostancı'ya falan yürümüşlüğüm var. alemdağ caddesi hareketli diye ataşehirden kalkıp ümraniye üstünden üsküdar'a gitmişliğim var. çamlıca tepesi falan iyi kardiyo oluyordu. o dönemde günde 4-5 saat yürüyordum artık bağımlı haline gelmiştim. bu yürümeyle 30 kilo falan da verdiğimi ekleyeyim.

şu an audiobook olayına girdim. richard osman'ın son kitabını dinliyorum. tavsiye ederim. şu anki yürümemle yaklaşık 1 haftada ortalama bir kitap bitirebiliyorum. hem yürüyorum hem kitap okuyorum gibi olacağı için de hoşuma gidiyor. sıkıntı olan konsantre olmak tabi.
0
ozdek
(06.10.20)
insan ne kadar tuhaf bir yaratık.

sıkılır, bundan kaçmak için spora sığınır. spor yapar, tekrar sıkılır. ve bu sıkıntıdan kaçmak için beynini başka bir gürültü ile meşgul eder.

bizler beynimizin kölesiyiz.

sıkıntıdan kaçmayın. yüzleşin.
0
Leonardo~Da~Vinci
(06.10.20)
Hızlı koşuyorum. Hiit yapıyorum. Hızlı koşarken hiç sıkılmaya fırsatın olmuyor.

Benim sitenin salonunda büyük ekranda bir uygulama var. Sanki bir yerde yürüyormuş, hiking yapıyormuşsunuz gibi oluyor. Ormanda, çeşitli şehir merkezlerinde, dağ yolu vs. Sanki orada koşuyormuşsun gibi oluyor. Bazen de testlere giriyorum. US Marine’lerin dayanıklılık testini yapıyorsun, itfaiyecilerin dayanıklılık testini yapıyorsun gibi.
0
stewie
(06.10.20)
ben İbrahim Selim'e bakıyodum mesela. Fikir olsun diye isim verdim; sevdiğiniz bir şov programı veya sit com diziyi izleyebilirsiniz. podcast dinleyebilirsiniz.
0
invictae
(06.10.20)
Yürüyüş için salonu kullanmak mantıklı değil. Açık havada yapmaya çalış. Salonda HIIT tarzı daha kısa yüklemeler pratik olur.
0
arnold schwarzeneger
(06.10.20)
(5)

İp Atlamak

üç gün gündüz
Günlük her gün setler halinde 3000 ip atlıyorum, bu vücudun biraz şekillenmesine yardımcı olur mu acaba? Teşekkür ederim.
Günlük her gün setler halinde 3000 ip atlıyorum, bu vücudun biraz şekillenmesine yardımcı olur mu acaba? Teşekkür ederim.
0
üç gün gündüz
(06.10.20)
Her türlü egzersiz hiç egzersiz yapmamaktan iyidir. Ama vücut şekillendirmenin daha efektif yolları var. En güçlü silah direnç çalışması. Onun da pratik yolu ağırlık.
0
arnold schwarzeneger
(06.10.20)
Şu an için salona gidemiyorum, evde de pek ekipmanım yok vücut ağırlığıyla çalışabilirim ama o da yeterli olmaz herhalde.
0
🌸üç gün gündüz
(06.10.20)
Vaktinde ip atlayarak dizimi yırtmıştım. O yüzden bana korkunç gelir. Kadınsanız eğer pilates ve fitness öneririm. Mat ve çeşitli ağırlıklardaki direnç bantları işinizi görür. Hiç spor salonuna gitmeden kum saati gibi vücut yaptım.
0
ruhen hastayim ben
(06.10.20)
Vücut ağırlığı da olur başta. Direnç bandı da kullanabilirsin. Çekebiliyorsan barfiks barı da iyi yatırım.
0
arnold schwarzeneger
(06.10.20)
ip atlamak ve koşmak dizlerinize zarar verir.
gençken hissetmezsiniz ama yaşınız ilerlediğinde yıpranma kendini belli eder.
dizinize zarar vermeyen onlarca egzersiz türleri var.
0
aslindasorunumpsikolojik
(07.10.20)
(7)

yataklar neden yumuşak değil?

Tochinoshin
yatınca içine gömülsek kötü mü olurdu?
yatınca içine gömülsek kötü mü olurdu?
0
Tochinoshin
(06.10.20)
Omurga formu bozulur.
0
angelus
(06.10.20)
Kötü olur boyun bel ağrılarımız başlar omuriliğimiz yamulur
0
freebird5406_2
(06.10.20)
bir tarafı daha yumuşak yataklar var. arada değiştirirsin. sertten yumuşak tarafa geçince ilk başta bahsettiğin gibi bir his oluşuyor.
0
stewie
(06.10.20)
Gercekten rahat oldugunu mu saniyosun bunun? Boyle yuksek ama yumusacik yastiklar var kafani koydugunda kafanin gomuldugu, onlari deneyebilirsin. Hic rahat degil.
0
baldur2
(06.10.20)
vücut formu için zararlı +1
0
tabirimekruh
(06.10.20)
Vücudu sardığı için yazın sıcaktan uyutmaz bir de.
0
arnold schwarzeneger
(06.10.20)
ben yumuşak yatakta yatınca ertesi gün yerde yatıyorum
0
nahtoderfahrung
(06.10.20)
(5)

cok saglikli nasil beslenebilirim

baldur2
aklimda bazi fikirler var. herhangi bir hastaligim yok. yuruyus ve hafif fitness yapiyorum, yas 31. fikirler sunlar 1- her gun bir avuc kuruyemis 2- her gun 3-4 parca meyve, atiyorm, 1 elma, 1 armut, 1 muz 1 de kivi3- her gun taze sikilmis sebze suyu.. bunlari yapsam cok iyi olmaz mi?onun haricinde
aklimda bazi fikirler var. herhangi bir hastaligim yok. yuruyus ve hafif fitness yapiyorum, yas 31.
fikirler sunlar
1- her gun bir avuc kuruyemis
2- her gun 3-4 parca meyve, atiyorm, 1 elma, 1 armut, 1 muz 1 de kivi
3- her gun taze sikilmis sebze suyu..

bunlari yapsam cok iyi olmaz mi?

onun haricinde kahvaltiyi atlasam mi? veya kahvaltiyi bu ustekilerden biri veya ikisiyle mi yapmis olsam mantikli mi?

ana yemekleri nasil halledeyim? her gun balik-tavuk veya kirmizi et yemeye calisiyorum, sebze mi yapayim? veya bakliyat mi yiyeyim bol bol?

genel olarak amac daha dinc ve enerjik hissetmek.
0
baldur2
(06.10.20)
Sağlıklı beslenmenin birinci koşulu kalori kontrolüdür. Öğün atlamak senin için bunu sağlıyorsa atla.
İkinci koşul da temiz gıda. İşlenmiş ürünleri hayatından çıkartırsan bunu da büyük ölçüde sağlamış oluyorsun. Ki senin planın buna uygun duruyor.
Sonra da protein, karbonhidrat ve yağ dağılımı var. Bu da en az ikinci koşul kadar önemli. Ve, amaçla göre şekillenir. Kalori kontrolünü kolaylaştırmak için genel olarak proteini bol, karbonhidratı daha az almak verimli olur. Meyveyi abartmazsan bunu da karşılıyor gibisin.
Kuruyemiş konusu biraz abartılıyor çünkü çoğu omega 6 deposu. Bizim daha çok omega 3 ihtiyacımız var. Çok yemezsen o da sorun değil.
Çiğ sebze suyu bence çok gerekli değil. Ben olsam sindirim durumuna göre çiğ ya da pişmiş bütün sebze yerdim.
0
arnold schwarzeneger
(06.10.20)
o zaman havuc-salatalik-domates gibi sebzeleri meyve niyetine niyeyim her gun?
0
🌸baldur2
(06.10.20)
Yeşil yapraklı sebze de ye.
0
arnold schwarzeneger
(06.10.20)
Cok saglikli olmayi takinti yapmayarak.

Her gün yesil yaprakli sebze tuketmek, mumkunse sivi halde degil, cigneyerek ve lifini de alarak tuketmek.

Meyve ve taze sebze tuketmek, mumkunse her gün.

Dinc hissetmek icin, benim kendimde gozlemledigim, sabahlari asiri karbonhidrata abanmamak gerekiyor. Siz on pancake yiyip asiri hareketli ve dinc sekilde gune baslayabilirsiniz. Biraz kendinizi gozlemlemeniz gerekiyor. Ben hafif ve gec kahvalti ettigimde, gunum daha enerjik geciyor. Bu nedenle bu sekilde olanini uygulamaya calisiyorum.

Taze ve mevsiminde sebze-meyve yemek onemli. Organik sebze alin, en azindan tukettiginiz kok bitkilerin organik olmasina dikkat edin.
0
buf-e kür
(06.10.20)
sebze ve meyvelerdeki böcek ve yabancı ot zehirleri varken "çok sağlıklı" hedefine ulaşamazsınız.
imkanınız varsa kendi bahçenizde yetiştirin.
bahçeniz yoksa organik ürün satan pazarlar var ama analiz cihazınız olmadan zehir atılmadığından emin olamazsınız.
ayrıca yemek herşey değil. en basitinden d vitamini yada b12 vitamini gibi gıdalardan yeterince alamadığınız şeyleri takviye almanız lazım.
0
aslindasorunumpsikolojik
(07.10.20)
(17)

Okcupid'te denk geldiğim kız

Jux
Gerçek hayatta da tanıştığımız, instagram hesabımda uzun süredir ekli olan ve çektiğim fotoları değil de kendi fotolarımı beğenen bir kız var. Yüz yüze görüşeli çoook uzun zaman oldu, instagram'dan konuşalı da. Ama ben onun her fotosunu beğendim bir ara, ilgim olduğunu anlamış olması lazım. Bununla
Gerçek hayatta da tanıştığımız, instagram hesabımda uzun süredir ekli olan ve çektiğim fotoları değil de kendi fotolarımı beğenen bir kız var. Yüz yüze görüşeli çoook uzun zaman oldu, instagram'dan konuşalı da. Ama ben onun her fotosunu beğendim bir ara, ilgim olduğunu anlamış olması lazım.

Bununla denk geldik okcupid'te, sağa attım ama 2 hafta oldu ses seda yok. Acaba görüp sola mı attı yoksa görmedi mi? Okcupid'ten mesaj atsam mı? Kız havalı bir avukat, "kolay lokma" değil. Hoş bir kız ilgimi çekiyor.
0
Jux
(05.10.20)
profiline instagramını yazan tiplerden değilse yürü hatta koş. eşleşme olmadıysa sola atmıştır ama yine de mesaj atabilirsin.
0
scudman1
(05.10.20)
Oo bayilirim havali avukatlara. Dene şansını
0
hindistan cevizi
(05.10.20)
@scudman1, instagramını yazmamış ama hiç okcupid kovalayacak bi kız da değildir normalde. Demek ki o da benim gibi aradığını bulamayanlardan diye umuyorum...

@hindistancevizi, ben de bayılıyorum ne yalan söyliyim. Ama havalı avukatlara karşı bi kere şansını kaçırırsan bir daha atış hakkın kalmaz diye düşünüyorum. Bilemedim.
0
🌸Jux
(05.10.20)
Belki biri onun yerine fake profil açmıştır. Bu bahaneyle whatsaptan yürüyebilirsin hem. Ama dur, yok yok bu ters tepebilir.
0
kaderimse np
(05.10.20)
yahu instagramdan bir mesaj atıp çay kahve içmek bu kadar mı zor.

Erkeksiniz siz arkadaşım, okcupidde sağlar ümidiyle bekleyene dek instadan yazsan?
0
KaraSakall
(05.10.20)
@KaraSakall, öyle hiçbişey yokken direkt yürümem ben kadınlara, prensip meselesi. okcupid'ten yazma sebebim "bak ikimiz de bu noktadayız" mesajı altında konuşma başlatmak. Çünkü normalde öyle mesaj atıp tavlayabileceğin bir kız değil, belli şartlar altında iletişim kurabilmiş olmak önemli.
0
🌸Jux
(05.10.20)
mesajı tavlamak için atmıyorsun zaten iletişim kurmak için atıyorsun. Gezen tilki yatan aslandan yeğdir derler, prensip meselesi değil bence, başarısızlık korkusu, çekingenlik
0
KaraSakall
(06.10.20)
dostum ben bir şey anlamadım nasıl oluyor bu iş?

• Gerçek hayatta da tanıştığımız,
• instagram hesabımda uzun süredir ekli olan
• çektiğim fotoları değil de kendi fotolarımı beğenen
• Yüz yüze görüşeli çoook uzun zaman oldu
• instagram'dan konuşalı da.
• Ama ben onun her fotosunu beğendim bir ara, ilgim olduğunu anlamış olması lazım.

bu kadar iletişim içinde olduğun birinden okcupid eşleşmesi beklemen inanılmaz bir olay.
normalde insanlar okcupid'de gördüğü kişiyi keşke gerçek hayatta görebilsem derken, sen gerçek hayatta gördüğün biriyle okcupid'de eşleşmeye çalışıyorsun. türkiye'den yunanistan'a edirne üzerinden değil de iran'dan dünya turu yaparak gitmek gibi bir şey bu.

instagram hesabından yürü. en fazla engellenirsin.
0
tabudeviren
(06.10.20)
Ben de bir ara okcupide üyeydim ama hiç sağa sola atmıyordum sadece gelen mesajlara bakıyordum. Belki o da görmemiştir, mesaj atarsanız görür.
0
hearing impaired
(06.10.20)
@tabudeviren, anlattıklarımdan "bu kadar iletişim" kısmını çıkarman ilginç. 2 senedir konuşmuyoruz, yüz yüze görüşeli 5 sene olmuştur. Her fotosunu beğendiğim de eskidendi. Gerçek hayattaki bağımız yok yani, instagramında ekli olmam beni ona "tanıdık" yapmıyor.

Anlatamadığım konu şu, dediğin gibi instagramdan eklersem engelleme ihtimali var. Ama okc'den yazarsam yok, çünkü oranın amacı belli. Orada hesabının olduğunu bildiğimi bilmesi ayrı bir iletişim rahatlığı getirecek. İnstagramdan her gün birileri yürüyordur zaten ona, benim bu hareketim fark yaratmaz, ilgisini çekemem ne söylersem söyleyeyim. Ama "okc'de bir tanıdık" olmam hem ona hem bana "belli okay belli konuları aştık ne aradığımız belli " dedirtiyor. Bu da iletişimin rahatlaması demek. Instagramdan yüz verecek bir tip değili anlatmaya çalıştım kolay lokma değil diye ama anlatamadım demek ki..
0
🌸Jux
(06.10.20)
yukarıdakilere katılıyorum. okcupid yerine instagramdan şansını dene
0
dafuq
(06.10.20)
İnstagramdan her kız yüz veriri, nasıl yürüdüğüne bağlı. O muazzem bir piremses denilen kızların normal kızlardan bir farkı yok, herkes insan.
0
KaraSakall
(06.10.20)
Sosyal medyadan kıza yürüme, o sana yürüsün. Yoksa zor.
0
arnold schwarzeneger
(06.10.20)
@arnold beni bitek sen anladın hocam, eyvallah.
benim taktiğim budur zaten genelde, ben yürünebilecek pozisyona getirmekle uğraşırım kendimi, sonrasını kıza bırakırım. olmuyorsa da zorlamam. kız instagram'dan yürüyecek olsa çoktan yürürdü, okc'de aklına bir seçenek olarak geleceğim ve ilgisi varsa belli edecek.
bu yaklaşımımı değiştirmeye çalıştım geçen 8-9 ayda, bir işe yaramadı doğru düzgün. o yüzden eski bildiğime döndüm ben.
0
🌸Jux
(06.10.20)
@Jux

"yüz verecek bir tip değil anlatmaya çalıştım kolay lokma değil"
bi kere bu kafayı acil olarak terk et.
ikinci olarak "instagramdan eklersem engelleme ihtimali var" demişsin. instagram hesabımda uzun süredir ekli demiştin?

neyse... okcupid'deki yürüyüşle instagram'daki yürüyüş daha farklı olacak elbette. instagram'da yürüyüş şeklinde değil daha mesafeli olacaksın. konuşacak bir şeyler bulmaya çalış.
0
tabudeviren
(06.10.20)
yazarsam olacaktı, evet. engellemez zaten, "gel seni arvadım yapayım" demiycem neticede, sen en fazla engeller dediğin için onun üzerinden anlattım.
0
🌸Jux
(06.10.20)
arnold arti 1.

eger bir sey olacaksa kizlar isterse olur. yoksa istedigin kadar yalvar, karizma ol, dilin kuvvetli olsun vs zaman kaybi.

bulusma da seks de kiz isterse olur bu kadar basit. kizlarin pesinden kosmayin.
0
baldur2
(06.10.20)
(6)

Spor sonrasi meme ucunda kanama

matilda
Merhaba,Pazartesi gunu spora basladim. Ilk kez spor yapiyorum hayatimda (30 yasindayim) Bayagi zorlandim o gun. Otur kalk vs sonra 20 dk 5.5 hizda yurudum. Spor bittiginde suratim kipkirmiziydi. 3 gun kas agrilarim gecmedi. Neyse sadede geleyim ilk gun spordan sonra eve gelip dus aldim ciktigimda me
Merhaba,
Pazartesi gunu spora basladim. Ilk kez spor yapiyorum hayatimda (30 yasindayim) Bayagi zorlandim o gun. Otur kalk vs sonra 20 dk 5.5 hizda yurudum. Spor bittiginde suratim kipkirmiziydi. 3 gun kas agrilarim gecmedi. Neyse sadede geleyim ilk gun spordan sonra eve gelip dus aldim ciktigimda meme ucumda igne ucu gibi 2-3 tane minik nokta halinde kanama oldugunu gordum. Hafif de catlama var gibiydi.
Teyzeme de gectigimiz hafta ici meme kanseri teshisi konuldu ondan beri tirsiyorum. Doktora gidecegim ama yine de spor sonrasi boyle bisey yasayan oldu mu hic?

edit: doktora gösterildi, bir şey çıkmadı. tahriş olabilir eğer yine olursa gel tahlil yapalım vs denildi.
şimdilik sıkıntı yok.
0
matilda
(04.10.20)
meme uçlarınız terden tahriş olmuş olabilir. bünyeniz de alışık değil bunla alakalı diye düşünüyorum ama doktora görünmekte fayda var.
0
tantunizade murat efendi
(04.10.20)
koşucularda rastlanan bir olay ama maraton koşanlarda vs gözüküyor genelde,
0
nahtoderfahrung
(04.10.20)
Şurada bahsedilen gibi bir şey mi?

eksisozluk.com
0
Mirket
(04.10.20)
sürtme sebebi ile aşınma olmuş olabilir spor için uygun sıkı kıyafetler deneyebilirsiniz ha zaten o kıyafetlerden aldım kullandım derseniz destek daha sıkı vs gibi önlemler alabilirsiniz.
0
basond
(04.10.20)
Ben koşarken hep kanardı, yara bandı yapıştırıyordum
0
kaptan memo
(04.10.20)
Pamuklu giy antrenmanda.
0
arnold schwarzeneger
(05.10.20)
(2)

Yağ yakmak için hızlı koşu mu yavaş koşu mu?

üç gün gündüz
Hangisi daha etkilidir? Teşekkürler.
Hangisi daha etkilidir? Teşekkürler.
0
üç gün gündüz
(02.10.20)
İkisinin de kendine göre avantajları dezavantajları var. Yavaş tempo yapılan kardiyolar aerobik bir çalışma olduğu için enerjinin büyük bir kısmını yağdan karşılar; kas glikojenlerini çok aktif etmez bu tür çalışmalarda büyük oranda yağ yakılır ama böyle deyince "ovv ne süper o zaman 2 saat yürüyeyim deli gibi yağ yakayım" şeklinde bir fikir oluşmasın. Evet bu iki saatin büyük bir kısmında yağ yakılır ama çok yıpratıcı ve EPOC seviyesini zorlayan bir çalışma olmadığı için o 2 saatte ne yakarsan onu yakarsın, günün kalanına bir etki etmez. Ayrıca kas glikojenlerine çok etki etmediği için sürekli bu şekilde yapılan kardiyolar glikojen depolarının dolu kalmasına neden olur.

Hiit/interval-yüksek tempolu çalışmalar anerobik olduğu için enerjinin büyük bir kısmını karbonhidratlardan karşılar yağ depolarına çok uğramaz ama bunun diğerine avantajı şudur: Bu çalışmalarda kas glikojen depoları büyük oranda boşaltıldığı için sonrasında yediğiniz karbonhidratların büyük bir kısmı kaslarda depo edilir yağ olarak sentezlenmezler, ayrıca yıpratıcı bir çalışma olduğu için recovery aşamasına enerjinin büyük bir kısmı yağdan karşılanır. Yavaş tempo çalışmalarda bu ikisi olmaz ya da çok küçük düzeylerde olur. Bununla birlikte yapılan bilimsel çalışmalar az da olsa anabolik etkisinin olduğunu söyler.


Peki buradan çıkaracağımız sonuç nedir?

Sonuç şu: İkisinin birbirine karşı üstün olduğu taraflar vardır, günün sonunda (yağ yakımı özelinde) ikisinin artıları eksileri birbirini nerdeyse eşitler hale gelir ama en nihayetinde ikisinin de kendilerine göre avantajları vardır, o nedenle mantıklı olan ikisini de dönüşümlü olarak kullanmaktır, ayrıca yağ yakımı=diyet kuralını da unutmamak lazım.
0
angelus
(02.10.20)
Ağırlık da çalışıyorsan sadece yavaş koşsan da olur. Ağırlık çalışmıyorsan programa intensity de yüklemek için interval iyi olur.
0
arnold schwarzeneger
(02.10.20)
(11)

Uzak Mesafe, Uzun Mesafe

Cyberpunk2077
Geçiyor mu bu his? Başkaları 15dk içinde bir araya gelirken, ertesi güne plan yaparken ayda 1 kere görüşebilmek, bazen 2 ayda bir, 3-4 günü birlikte geçirmek sadece. Garip hissettiriyor ne bileyim, dertleşmek istedim sadece. Tekrar aynı şehirde olma ihtimalimiz %3 falan, beyhude bir çaba mı acaba
Geçiyor mu bu his? Başkaları 15dk içinde bir araya gelirken, ertesi güne plan yaparken ayda 1 kere görüşebilmek, bazen 2 ayda bir, 3-4 günü birlikte geçirmek sadece. Garip hissettiriyor ne bileyim, dertleşmek istedim sadece.
Tekrar aynı şehirde olma ihtimalimiz %3 falan, beyhude bir çaba mı acaba diye de düşünürken buluyorum bazen kendimi.
Telefon et, görüntülü görüş ama duygular gitmiyor işte sanal ortamda, yan yana olmak gibi değil.

youtu.be
0
Cyberpunk2077
(30.09.20)
belli bi sure katlanilir da yakin zamanda birlesilemeyecekse olmaz degil de cok yorucu olur. bittiginde degmedigi hissi de cok yipratir.
0
in vino veritas
(01.10.20)
Bence çok beyhude bi çaba değil ya ama yoğunluğunuza bağlı. Mesela ikiniz de işinizde çok yoğun insanlarsiniz bu duruma çok takilmazsiniz hatta işinize bile yarayabilir :) ama işten arta kalan zaman çok fazla ise bu sorun yaratabilir.
0
superfluid
(01.10.20)
tamamen beyhude. uzak mesafe ilişkisi yaşamak hayatını boşa harcamaktan fazlası değil. sağlam bir ilişki vardır, şartlar gereği belirlenmiş bir süre ayrı kalınır, bunlar tamam. hele ki ne zaman bir araya gelineceği belli değilse dünyanın en acınası şeyi. bunu yaşayanlar yapay zekalara da aşık olur mesela, görmüyor dokunmuyor ama sevgilim diyor.
0
Bruce
(01.10.20)
20li yaşların başında, o heyecanla insanın gözü mesafe falan görmüyor ama yine de hep bi eksiklik oluyor. benden 1000 km uzakta, üstelik parasız dönemimde bi kız arkadaşım vardı. çok dertli iş. özellikle seviyorsan. şimdi çekemem valla, kediyle oturuyoruz işte bi başımıza. napalım.

* şarkı güzelmiş.
0
scudman1
(01.10.20)
Şöyle oluyor bence, değer mi diye düşünmeye başlıyosun. Çünkü hayat akıyor, sen yalnız geçiriyorsun. Sonunda ne olacağı belli olmayan bir ilişki için belirsiz bir bekleyiş, kendini kısıtlama, hayatın tadını yeterince alamama...
Halbuki o gün kafan bozuktur, tek ihtiyacın biraz sarılmak ve sakince oturmaktır. Diziyi onun sıcaklığını hissederek izlemek istiyorsundur. Yeni açılan mekana hemen duyduğun an birlikte gitmek istiyosundur. Lüks mü bu isteklerin? Kesinlikle değil, normal bir ilişkide normal bir hayatta sahip olunması gereken şeyler bunlar. Yalnızken keyif aldığın şeylerde “‘keşke o da olsaydı” düşüncesi sıkmıştır artık.
Yani gerek var mı bilmiyorum... bence yok.
0
megalomaniac
(01.10.20)
buradaki olumsuz yorumlara bakıp karar verme. bu durum herkes için farklı seyrediyor, herkesin farklı bir hikayesi var.

benim kız arkadaşım ingiltere'de yaşıyor. en son bir sene önce görüşebildik. ama gelecekte ben oraya gideceğim ve orada yaşamayı planlıyoruz, her şeyi bizim için planlı durumda.

uğruna değecek insan için uzun-yakın fark etmez.
0
perrin
(01.10.20)
herkesin yapısı, her ilişkinin dinamikleri farklı. bazı insanlar için altı ay uzaktan uzağa yürütmek imkansızken bazı insanlar altı sene uzak mesafe ilişkisi yürüttükten sonra evleniyor. ben sana "beyhude çaba" derim, altına dört sene uzaktan uzağa yaşamış birisi "biz şu an birlikteyiz, mutluyuz" diye cevap verir, senin kafan yine karışır.

bunu çözmenin tek yolu önce kendinle, sonra sevgilinle konuşmak. sen bu yola girdin mi? ne kadar fedakarlık etmeye, ne kadar beklemeye razısın? bunu yaptın diyelim, karşı taraf buna değecek mi? ondan bu sinyali alabiliyor musun? bu konularda biz ne söylesek boş maalesef. sen kendini ve sevgilini inandırmak/ikna etmek zorundasın. bunu yap(a)mıyorsan biz "yürür" desek de yürümez.

sevgilimle benim aramda ülkeler var. bir hafta sonra üç ay olacak görüşmeyeli. şu an yaşadığım yerin karantina koşulları dolayısıyla bahar aylarına kadar hiç görüşememe ihtimalimiz oldukça yüksek görünüyor. sonrasında da eğer kafayı yemeyip mezun olabilirsem planımız benim haziran 2022'de mezun olmam, işsiz güçsüz taze mezun olarak (alanım öyle mühendislik, maliye vb. spesifik, "bu bölümün mezunu genelde şu işi yapar" tarzı bir bölüm de değil haha) evlenmemiz ve böylelikle onun ülkesinde bir araya gelmemiz şeklinde... olur mu? doğrusunu istersen bana makul gelmiyor, kimsenin bu yaşta o kadar uzaktan uzağa kahrımı çekeceğini zannetmiyorum ama şu an için "seviyoruz ya nabalım durduk yere ayrılalım mı aq" dediğimiz için düşe kalka devam ediyoruz.

dediğim gibi biz ne desek boş. benim sevgilim beni terk eder, ben "değmiyor kanka boşver" derim. başkası üç sene yürütür, "çok zordu ama değdi" der... bu sizin ilişkiniz, hayat senin hayatın. o kadınla/adamla yaşayacak, yaşlanacak olan sensin. biz ne diyebiliriz ki?
0
der meister
(01.10.20)
11 bin km mesafe ile 6 sene dayandım. tek cevabım: azalarak bitmesindense yol yakınken bitmeli.

*Eğer 6 ay 1 sene içinde aynı şehre taşınıp yaşama şansınız yoksa illa ki biter, burda pozitif konuşanlarınki de biter, seninki de..
0
lcha
(01.10.20)
%3'le bu iş gitmez. Ayrılmadığın her gün için ilerde pişman olursun.
0
iwasbornonamountainside
(01.10.20)
Çok verimsiz.
0
arnold schwarzeneger
(01.10.20)
kişilere göre değişir. "Sonunda ne olacağı belli olmayan bir ilişki için belirsiz bir bekleyiş" falan denilmiş yorumlarda. sanki aynı şehirde sık görüşen çiftler için "sonu belirli olabilirmiş" gibi. ilişki sürecin ta kendisidir. sonu falan yoktur. gideceği bir yer yoktur. nedir mesela sonu? evlenmek mi? aynı evde yaşamak mı? çocuk yapmak mı? bunlara erişince ne olacak mesela? tatmin olmuşluk ile bu defter kapatılacak mı? bırakın uzak ilişkileri, yakın ilişkiler bile "sonuç odaklı" ise, o ilişkilerden bir cacık olmaz. süreçten alınan hislerin, tatminine bakın. gerisi teferruat. kimisi her hafta buluşur ama kankasıyla buluşmuş gibi sıradan bir gün geçirir, kimi de sizin gibi nadir buluşur ama "öz" bir buluşma yaşar.

öte yandan tüm ilişkiler abartılacak şeyler değildir. sadece biriyle ilişkin olmuş oluyor. o kadar. hayat yine senin hayatın. kimse birbiriyle göbekten bağlanmıyor ve bağlanmamalı da. ilişkiye hayatın içindeki ritüellerden biri gibi bakmak lazım. her şeyini adamak falan yanlış hallerdir.
0
matrix
(05.10.20)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.